2008 YILINDAN BU YANA HAVUZDA BİRİKEN PARALAR YARGI EMEKÇİLERİNE DAĞITILIYOR!

292



]6009 SAYILI YASA GEREĞİNCE ARTIK SADECE FİİLEN GÖREVE GİDENLERE YOL GİDERİ VE HARCIRAH VERİLECEK!
3717 sayılı Adli Personel ve Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin adı geçen Kanunu Kısmen İptal ettiği 21 Kasım 2007 tarihinden bu yana, yani yaklaşık olarak üç yıldır pek çok tartışma yürütülmektedir.
3717 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği ilk günlerde ‘Havuz Parası’ olarak da adlandırılan ve Yargı Emekçilerince bir nev’i Ek Ödeme olarak da görülmekte olan Yol Giderleri: Anayasa Mahkemesinin Kısmi İptal Kararının ardından, Hükümet tarafından Anayasa Mahkemesinin Kararına Uygun Yeni Bir Yasal Düzenleme Yapılmadığı için sonucu bilinmez bir seyir izlemekteydi.


]Sendikamız tarafından, 3717 sayılı yasa ile ilgili olarak 2006 yılından bu yana pek çok Eylem ve Etkinlik yapılmış, binlerce Bildiri, Broşür, Afiş ve Özel Sayı basılarak Türkiye’nin dört bir yanındaki tüm Yargı Emekçilerine ulaştırılmış, 4 – 6 Eylül 2006 tarihleri arasında İzmir’den başlayıp Ankara’da Adalet Bakanlığı önünde bitirilen ‘Yargı’da Adalet İstiyoruz Yürüyüşü’ gerçekleştirilmiş, bu Yürüyüşün son günü Ankara Adliyesi önünde Güvenlik Güçlerinin Ağır Saldırılarına rağmen Adalet Bakanlığına Yürüyüş Kararımızdan vazgeçilmemiş, Yürüyüşümüzün Ankara etabıyla ilgili olarak açılan Davada Mücadele Arkadaşlarımız Yargılanmış ve Beraat etmiş, 27 ‘ 30 Ekim 2008 tarihleri arasında Samsun’dan başlayıp Ankara’da Adalet Bakanlığı önünde bitirilen ‘Yargı’da Adalet, Bağımsız Demokratik Türkiye Yürüyüşü’ hayata geçirilmiş, bu Yürüyüş sırasında, Yürüyüş Kolunda yer alan Mücadele Arkadaşlarımız tarafından 4 gün boyunca Yol Güzergahında bulunan 6 Kent ve 3 İlçe’de Yürüyüşler ve Kitlesel Basın Açıklamaları

]gerçekleştirilmiş, Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa ve TBMM Başkanlığına yönelik Dilekçe Kampanyaları örgütlenmiş, binlerce Dilekçenin bu Makamlara iletilmesi sağlanmış, o tarihten bu yana Türkiye’nin dört bir yanında tüm Adliyeler, Ankara’da ise Adalet Bakanlığı önünde onlarca kez Kitlesel Basın Açıklamaları yapılmış, Adalet Bakanlığına Siyah Çelenk Konulmuş, Adalet Bakanı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurusunda bulunulmuş, Adalet Bakanlığıyla Yetkili Sendika olarak Kurum İdari Kurulu Görüşmelerini yapan Sendikamızın hemen her Resmi Görüşmesinde Birinci Gündemi de Havuz Paraları olmuştu.
2002 yılından bu yana ‘Adalet Bakanlığında Yetkili Sendika’ olan Sendikamız 2004 Yılı Nisan ayından başlayarak, 2010 yılı Nisan ayına kadar, her yıl Nisan ve Ekim Aylarında ‘Yetkili Sendika’ olarak Sendikamızla Adalet Bakanlığı arasında yılda iki kez yapılan Kurum İdari Kurulu Toplantılarında Havuz Paralarının ‘Tamamının, Tam ve Kesintisiz olarak’ tüm Yargı Emekçilerine ‘Eşit ve Adil’ bir biçimde dağıtılması konusunu Kurum İdari Kurulu Toplantısı Tutanaklarına geçirtmiştir.


]Bizim bu konudaki ısrarımız; Anayasa Mahkemesi Kararı gereğince 3717 sayılı Yasanın Yeniden Düzenlenmesi konusunda üzerine düşen Görevin Gereğini Yasal Süresi içinde yerine getirmeyen Adalet Bakanı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurusunda bulunmamızın da önünü açmış, son olarak 7 Temmuz 2010’da Adalet Bakanlığı önünde, 13 Temmuz 2010’da ise TBMM önünde konuya ilişkin olarak Kitlesel Basın Açıklamaları gerçekleştirmiştik.
Aynı tarihlerde ülke genelinde de tüm Adliye Binaları önünde taleplerimiz Yargı Emekçileri tarafından en kitlesel bir biçimde ifade edilmişti.
Bir taraftan Fiili ve Meşru bir Anlayışla öne çıkarttığımız Havuz Paralarının ‘Tamamının, Tam ve Kesintisiz olarak’ tüm Yargı Emekçilerine ‘Eşit ve Adil’ bir biçimde dağıtılması ve Adalet Hizmetleri Tazminatının Yeniden Düzenlenerek Yargı Emekçilerinin İnsanca Yaşam Ücretine sahip olmaları konusunda sürdürdüğümüz Mücadele Hattını, diğer taraftan TBMM’de yer alan Siyasi Parti Gruplarıyla birlikte de güçlendirmeye çalışmış, Yargı Emekçilerinin Temel Taleplerinin karşılık bulması için TBMM nezdinde de çalışmalar yürütmüş, TBMM’de Grubu Bulunan Siyasi Partilere verilen Kanun Tasarısı Teklifleri ve 6009 sayılı Yasanın görüşüldüğü sırada TBMM’de verilmesi sağlanan Değişiklik Önergeleriyle de Mücadelemizin güçlendirilmesi amaçlanmıştı.


Gelinen noktada, 23 Temmuz 2010 tarihinde TBMM’de kabul edilen ve 1 Ağustos 2010 tarihi Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6009 sayılı ‘Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun’ içerisinde yer alan 30 ve 31. Maddelerle Havuz Paraları konusunda yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz.
3717 sayılı Yasaya Geçici 2 ve Geçici 3. Maddelerin eklenmesiyle yeni bir aşamaya geldiğimiz elbette ki açıktır.
Bu kanunun Yürürlüğe girmesinin hemen ardından Adalet Bakanlığınca önce 28 Temmuz 2010 tarihli yazıyla tüm Yargı Birimleri uyarılmış, ardından 2 Ağustos 2010 tarihinde yayımlanan 2010/146 sayılı Genelgeyle Havuz Paralarının dağıtımı konusuna açıklık getirilmiş, bu Genelgede de 13 Şubat 2006 tarihli 2006/127 sayılı Genelgeye atıfta bulunulmuştur.


]Gelinen noktada Sendikamızın ve Yargı Emekçilerinin Havuz Paraları Konusundaki Talebinin Tam Olarak Karşılandığını söylememiz olanaklı değildir.
Ancak bu durum, bir Zaferi işaret etmese de, bir Yenilgi olarak da adlandırılabilir olmaktan da uzaktır.
Havuz Paraları bu yeni Yasal Düzenleme sonrasında Yargı Emekçilerine bizim istediğimiz şekliyle olmasa da dağıtılacaktır.
Yaklaşık olarak 2 yılı aşkın bir süredir Havuz Paralarının yarısının Hazineye, Genel Bütçeye ya da Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumuna aktarılması girişimleri; Sendikamızın önderliğinde tüm Yargı Emekçilerinin birlikte vermiş olduğu Mücadelelerle engellenmiştir.
Bugün gelinen noktada yapılan Yasal Düzenlemeyle, Havuz Paraları önemli oranda Yargı Emekçilerine dağıtılacak, ancak, Yasada yer alan kimi hükümler nedeniyle, bir kısmı da Genel Bütçeye aktarılacaktır.
Bizler bu konudaki ısrarlı mücadelemizi sürdürmeye elbette ki devam edeceğiz. Yargı Emekçilerinin Alın Terinin, Göz Nurunun, Uykusuz Gecelerinin, Zorlu Keşif Şartlarının Bedeli olan bu Paradan Tek Bir Kuruşun bile Genel Bütçeye Aktarılmaması konusunda Mücadele etmeye elbette ki Devam edeceğiz.


Bunun için, 6009 sayılı Yasanın TBMM’de kabulünün ardından ilk olarak Cumhurbaşkanına seslenerek; ‘Havuz Paralarının Tamamının, Tam ve Kesintisiz olarak tüm Yargı Emekçilerine Eşit ve Adil bir biçimde Dağıtılmasının Sağlanabilmesi’ amacıyla, 6009 sayılı Yasanın 30 ve 31. Maddelerinin TBMM’ye iade edilmesini sağlamaya çalıştık, bu konuda başarılı olamadık.
Şimdi, Havuz Paralarının 6009 sayılı Yasada Düzenlenen haliyle dağıtılması kesinleştiğine göre, Önümüzdeki dönemin Yeni Görevi, Havuz Paralarından Genel Bütçeye Aktarılması Olasılığı Olan Her Bir Kuruşun Yargı Emekçilerine İadesini Sağlamak Üzere TBMM Nezdinde Girişimlerde Bulunmak, bu konuda Gerekli Hukuki Mücadeleyi vermek ve Havuz Paralarının Genel Bütçeye Aktarılacak olan Kısmının, Anayasa Mahkemesi Kararıyla da olsa Yargı Emekçilerine iadesini sağlamak olmalıdır.
Artık; 6009 sayılı Kanun gereğince;


][kck]em[byk]’Daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için; hâkimlere, Cumhuriyet savcılarına, askerî mahkemelerdeki subay üyelere, adlî tabiplere, icra müdürleri ve yardımcıları ile icra işlemlerini yapmakla yetkili memurlara, Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yetkili kılınan kişilere (275); yazı işleri müdürlerine, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglara, muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara, zabıt kâtiplerine ve ceza ve infaz kurum personeli hariç olmak üzere diğer adlî ve idarî yargı personeline (200); mübaşir ve hizmetlilere (150) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar yol tazminatı ödenecektir. [kck]/em[byk
[kck]em[byk]Bu madde uyarınca yol tazminatı bütçenin ilgili tertibinden her ayın sonunda ödenecek ve ayrıca yevmiye ödenmeyecektir. [kck]/em[byk
[kck]em[byk]Bir kişinin alacağı aylık yol tazminatı tutarı, en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil iki katını geçemeyecektir. [kck]/em[byk
[kck]em[byk]Kamu adına takibi gereken işler ile Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirlerine ödenecek yol giderleri ile yol tazminatı, bu madde hükümlerine göre bütçenin ilgili tertibinden ödenecektir. [kck]/em[byk
[kck]em[byk]Bu madde uyarınca ödenen yol tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmayacaktır. [kck]/em[byk
[kck]em[byk]Yol giderleri ilgili kişiler tarafından karşılanacak ve görülen işler birden fazla ise ödenecek yol gideri uzaklıkla orantılı şekilde hesaplanacaktır.’ [kck]/em[byk][kck]em[byk]

][kck]/em[byk
[kck]span style=’text-decoration: underline;'[byk]Bu durumda; 6009 sayılı Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla Keşif ve İcra işlemlerini yapacak olan:[kck]/span[byk
– Hâkimlere, Cumhuriyet Savcılarına, askerî mahkemelerdeki subay üyelere, adlî tabiplere, icra müdürleri ve yardımcıları ile icra işlemlerini yapmakla yetkili memurlara, Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yetkili kılınan kişilere:her bir işlem için 16,34 TL
– Yazı İşleri Müdürlerine, Hâkim veya Cumhuriyet Savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglara, muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara, zabıt kâtiplerine ve ceza ve infaz kurum personeli hariç olmak üzere diğer adlî ve idarî yargı personeline: her bir işlem için 11,89 TL


]- Mübaşir ve Hizmetlilere: her bir işlem için 8,91 TL
Keşif ve İcra ücreti ödenecektir.
– Keşif ve İcra Ödemelerin aylık toplamı ise, hiçbir biçimde 1.129,46 TL’yi geçemeyecektir.
Kısaca; 6009 sayılı Yasa gereğince, [kck]span style=’text-decoration: underline;'[byk]bundan sonra, sadece Keşif ve/veya İcra İşlemini Fiilen Yapanlar, Yaptıkları Hizmet Karşılığında Ücret alacaklardır. [kck]/span[byk
[kck]span style=’text-decoration: underline;'[byk]Keşif ve/veya İcra İşlemini Fiilen Yapmayanlar, Yapamayanlar, ya da bu Hizmetleri Yapmasına Olanak Sağlanmayanlar ise, Keşif ve İcra Ücretinden yararlanamayacaklardır. [kck]/span[byk
Yani Keşif ve/veya İcra işi olmayan birimlerde çalışan Yargı Emekçileri hiçbir biçimde bu Ücreti alamayacaklar, Keşif ve/veya İcra işi olan birimlerde çalışan Yargı Emekçileri ise, sadece ve sadece kendileri Fiilen bu görevleri ifa ettiklerinde bu Ücretten yararlanabileceklerdir.
Bu durum, İdarecilerin elini güçlendirecek, Yargı Emekçilerini ise zora sokacaktır. Artık, İdarenin yeni [kck]span style=’text-decoration: underline;'[byk]’Cezalandırma Yöntemleri’ arasına ‘Keşif ve İcra’ işi olan birimlerde ‘Kimlerin Çalışacağına Karar Vermek'[kck]/span[byk]te eklenmiştir.[kck]span style=’text-decoration: underline;'[byk] =’200’

][kck]/span[byk
Bir başka değerlendirme ise şu şekilde yapılabilir: Keşif ve/veya İcra işi olan birimlerde çalışan Yargı Emekçileri açısından, [kck]span style=’text-decoration: underline;'[byk]’Kimlerin, Kaç Kez Keşif ve/veya İcra İşlemi Yapması Gerektiğine Karar Verilmesi’ konusu da artık İdareler tarafından bir ‘Cezalandırma Yöntemi'[kck]/span[byk] olarak kullanılabilecektir.
Kanunun eski haline göre Yarısı Fiilen Görev Yapanlara Ödenen ve Diğer Yarısının %10’u Kesildikten Sonra Kalan Kısmı da Fiilen Görev Yapmayan Diğer Yargı Emekçilerine Dağıtılan Ücretler, artık Hazineye aktarılacak, yani Genel Bütçeye Gelir olarak kaydedilecektir.
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanarak TBMM’ye sunulan ve 23 Temmuz 2010 tarihi itibarıyla yasalaşan 6009 sayılı Yasa kapsamında yer alan 3717 sayılı yasada yapılan değişiklikler esasen Yargı Emekçilerinin aleyhine bir sonuç doğurmuş ve adeta, bir nevi kazanılmış hakkın (Havuz Parasının) ortadan kaldırılmasına yol açmıştır.
AKP Hükümeti Devlete Gelir Bulma Yöntemlerinden biri olarak Yargı Emekçilerinin Kendi Ürettikleri Hizmet Sonucu Oluşan Gelirlere Yönelmiş ve Yargı Emekçilerini olduğu kadar, Yargı Hizmetini alan Halkımızı da zor durumda bırakacak bir düzenlemeyi yasalaştırmıştır.


Havuz Paralarının ‘Tamamının, Tam ve Kesintisiz olarak’ tüm Yargı Emekçilerine ‘Eşit ve Adil’ bir biçimde dağıtılmasının sağlanması Mücadelesinde; geçmişten günümüze Tek Bir Söz Söylemeyenlerin, bu konuyla ilgili olarak, En Küçük Bir Eylemliliğe Bile İmza Atmayanların, bugün gelinen noktada, 6009 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, adeta ortada bir Zafer var(‘)mışçasına ve Savaş Kazanan Kahraman Komutan (!) edasıyla ortalıkta dolaşmaları ibretle izlenmelidir.
Elbette ki, böylesi bir Mücadeleyi Vermeyenler açısından ortaya çıkan durum Tam Bir Zafer olarak algılanabilir.
Çünkü; Onların Akıllarının Ucundan Bile Geçiremeyecekleri bir Kanuni Düzenleme; Yargı Emekçilerinin, Büro Emekçileri Sendikasının önderliğinde vermiş olduğu Mücadeleler sonucunda TBMM’den geçmiş bulunmaktadır.


Ancak; Büro Emekçileri Sendikası, Onların Akıllarının Ucundan Bile Geçiremeyecekleri bir başka işi de Yargı Emekçileriyle Birlikte Gerçekleştirebilecek, Genel Bütçeye Aktarılacak Olan Tek Bir Kuruşluk Havuz Parasının Bile Yargı Emekçilerine İadesini Sağlayabilecek bir Mücadele İnancına, Azmine, Kararlılığına, Gücüne ve İradesine sahiptir.
Bu Mücadele Sürecinde başta Yargı Emekçileri olmak üzere; Mücadele Saflarında, Barikat Önlerinde, Daima Yanımızda Gördüğümüz tüm Dostlarımıza, Mücadele Arkadaşlarımıza, Değerli Basın Emekçilerine ve TBMM’de Yargı Emekçileri lehine çaba gösteren Saygıdeğer Milletvekillerimize Teşekkür Ediyor, ‘Bitmedi bu Kavga Sürüyor, Sürecek, Havuz Paralarının Tamamı Yargı Emekçilerinin Olana Dek’ diyoruz…
[kck]p style=’text-align: ;’
MERKEZ YÖNETİM KURULU