kckimg ct0ct
BİZİM TARİHİMİZ; SENDİKAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER MÜCADELESİNİN YANI SIRA, BİRLİĞİN, MÜCADELENİN, SAHİPLENMENİN, DİRENMENİN, BASKILARA BOYUN EĞMEMENİN VE DAYANIŞMANIN DA TARİHİDİR…!
Sendikamız BES ve Konfederasyonumuz KESK kurulduğu günden bu yana çok yoğun baskılarla, soruşturmalarla, haksız ve hukuka aykırı davalarla, sürgünlerle, işten atmalarla ve faili meçhullerle karşı karşıya kalmış, ancak, tüm bu olumsuzluklara rağmen mücadelesinden asla taviz vermemiştir.
Sendikamız BES ve Konfederasyonumuz KESK bir taraftan Kamu Emekçilerinin Grevli Toplu İş Sözleşmeli Sendikal Hak Mücadelesinin öncülüğünü yaparken, diğer taraftan, demokrasi, özgürlük, barış, kardeşlik, eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinde de aktif roller üstlenmiş ve ülkemizin demokratikleşmesine katkı sunma çabasında olmuştur.
28 Mayıs 2009 tarihinde Konfederasyonumuz KESKe ve KESKe bağlı sendikaların üye ve yöneticilerine yönelik olarak yürütülen haksız ve hukuka aykırı operasyon kapsamında hayata geçirilen gözaltılar, Konfederasyon binamızın basılması, Konfederasyonumuz ve Konfederasyonumuza bağlı Eğitim Sen?in Genel Merkez Yöneticilerinin tutuklanması uygulamaları ulusal ve uluslararası emek dünyası ve kamuoyunca bilinmektedir.
28 Mayıs 2009 tarihinde KESKe yönelik olarak hayata geçirilen operasyon kapsamında tutuklanan, ancak tüm tutuklu arkadaşlarımız gibi 6 ay sonra İzmir?de yapılan Duruşma sonucunda serbest bırakılarak, yargılanmasına tutuksuz olarak devam edilmesi kararı verilen İzmir Gümrük İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞ 20 Kasım 2009 tarihinde serbest bırakılmasının ardından, kendisi gibi serbest bırakılan tüm KESKe bağlı Sendikaların üye ve yöneticileri gibi göreve iade edilmesi gerekirken, Gümrük Müsteşarlığınca hukuksuz bir biçimde görevine iade edilmemiş ve 17 Mayıs 2010 tarihi itibariyla da, çalıştığı kurum olan Gümrük Müsteşarlığının Yüksek Disiplin Kurulu Kararıyla “Devlet Memurluğundan Çıkartılmış” bulunmaktadır.
KESKe yönelik operasyon kapsamında suç unsuru teşkil ettiği öne sürülerek dava konusu yapılan ve 16 – 18 Ocak 2009 tarihlerinde Diyarbakır?da gerçekleştirilen ?Kriz ve Emekçilere Yansımaları? konulu sendikal toplantıya İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞda katılmıştır.
Dava Konusu yapılan bu sendikal amaç ve içeriğe sahip toplantı; İzmirde görülmekte olan Davaya ait İddianamede Yasadışı Örgüt Toplantısı şeklinde ifade edilmiş bulunmaktadır.
Ancak Mahkemece verilen Serbest Bırakma ve Tutuksuz Yargılama Kararı, zaten bu İddianamenin içeriğinin gerçekleri yansıtmadığını da kanıtlamaktadır.
Diğer taraftan İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞa ait telefon konuşmalarında adı geçen şahıslar da, ya Sendikamızın, ya da Konfederasyonumuzun üye ve yöneticilerinden ibarettir.
Kaldı ki; KESKe yönelik operasyona neden olan İddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı hakkında Adalet Bakanlığınca Soruşturma açıldığı da bilinmektedir.
İzmirde görülmekte olan Dava kapsamında tutuklanan ve 6 ay sonra Tahliyelerine ve Tutuksuz Yargılanmalarına karar verilen 31 Sendika üye ve yöneticisinin hepsine, izinsiz il dışına çıktıkları için ?Aylıktan Kesme Cezası? verilmiş ve tutukluluk hallerinin sona ermesinin hemen ardından çok kısa bir süre zarfında ilgililerin görevlerine iadeleri kurumlarınca sağlanmıştır.
İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞ ise 16 Haziran 2009 tarihinden itibaren Gümrük Müsteşarlığınca hem açığa alınmış, hem de yıllık izin belgesi yok sayılarak iki kez ayrı ayrı “1/30 Oranında Aylıktan Kesme Cezası” ile tecziye edilmiş, üstelik Ceza Davası kendisi lehine sürmekte iken, hukuken hiçbir somut ve kesin delil mevcut olmadığı halde Devlet Memurluğundan çıkartılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin konuya ilişkin hükümleri, Milli Eğitim Bakanlığı personeli için de, Gümrük Müsteşarlığı personeli için de aynı hükümleri içermektedir. Gümrük Müsteşarlığının bu tutumu uygulamada nasıl bir keyfiyetin olduğunu da açıkça göstermektedir.
Halen aynı Mahkemede davası devam eden 31 kişiyle ilgili olarak herhangi bir işlem yapılmazken, İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞ hakkında Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası verilmesi, Gümrük Müsteşarlığının konuya ilişkin önyargısını ve hukuk tanımaz tutumunu tescil etmektedir.
Gümrük Müsteşarlığındaki soruşturmayı yürüten Gümrük Müfettişi Muzaffer ÇILDIR tarafından İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞın, İşyerindeki Mesai Arkadaşlarının ve Çalışmakta olduğu Birim Amirlerinin ifadesine bile başvurulmadan, evinde yapılan aramada ve bilgisayarında yapılan incelemelerde ?Suç Unsuruna Rastlanılamadığı?na ilişkin Savcılık Tutanaklarına rağmen olumsuz rapor düzenlenmesi haksız ve hukuka aykırı bir tutumu açıkça kanıtlamaktadır.
Meryem ÇAĞın son 10 yıllık Sicil Notları incelendiğinde iki yıl “İYİ”, sekiz yıl “ÇOK İYİ”, siciller aldığı görülmektedir. Kendisi, Sendikamızda aktif bir üye ve aynı zamanda İşyeri Baştemsilcisi, çeşitli düzeylerde Sendikal Görev ve Sorumlukları olan bir üyemizdir.
Bununla birlikte, Meryem ÇAĞın çalıştığı kurumu zor durumda bırakacak her hangi bir fiili olmadığı gibi, görevinde son derece başarılı bir Kamu Emekçisi olduğu, farklı dönemlerde farklı illerde ve farklı sicil amirleriyle çalışmasına rağmen “ÇOK İYİ” sicil notlarına sahip olmasından anlaşılmaktadır.
Hukuk dışı bir şekilde kendisine isnat edilen suçlamalar nedeniyle İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞ ve bakmakla yükümlü olduğu 9 yaşındaki kızı yaklaşık olarak 1 yıldır maddi ve manevi bakımdan mağdur edilmektedir.
Konfederasyonumuza ve Konfederasyonumuza bağlı Sendika Üye ve Yöneticilerine yönelik geliştirilen baskı, sürgün ve cezalandırmalar hiçbir demokratik ve hukuki ölçüye sığmamaktadır.
Biz; Büro Emekçileri Sendikası olarak İşyeri Temsilcimizle Dayanışmamızı her düzeyde sürdürmeye ve ona yapılan haksız, gayri vicdani ve gayri hukuki tüm uygulamalara karşı Demokratik ve Hukuki alanda mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bu baskılara karşı her zaman olduğu gibi, PSI ve EPSU başta olmak üzere Uluslararası Emek Örgütleriyle Dayanışma içinde olmak bize güç vermektedir.
İşyeri Temsilcimiz Meryem ÇAĞa “Devlet Memurluğundan Çıkarma” cezasının tebliğinin ardından da Mücadelemiz ve Dayanışmamız devam edecektir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU