BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ!

327

” ‘0’ =’180′ ‘5’


‘5’ ‘247″>
]Ankara 1 Nolu Şube Üyemiz ve aynı zamanda Çankaya Nüfus Müdürlüğünde görev yapmakta olan Nazan BOZKURT, devlet adına çalıştığını söyleyen şahıslar tarafından muhbirlik ve ajanlık yapması için tehdit edilmiştir.
16 Şubat 2010 tarihinde Ankara Adliyesi önünde Genel Merkezimiz tarafından basın açıklaması yapılmıştır. Basın açıklamasına, KESK ve bağlı Sendikaların Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Şube Yöneticileri ve üyelerimiz katılmışlardır.
Genel Başkanımız Osman BİÇER’in yaptığı basın açıklamasının ardından KESK Genel Sekreteri Emirali ŞİMŞEK de olaya ilişkin bir açıklama yapmıştır. Basın açıklamasının ardından suç duyurusunda bulunulmuştur.
Basın Açıklaması:
Sendikamız Ankara 1 Nolu Şube üyesi Nazan BOZKURT, kimliği bilinmeyen kişilerce takip edilmiş, muhbirliğe zorlanmış ve tehdit edilmiştir.
12 Şubat 2010 tarihinde mesai bitimine doğru işyeri olan Çankaya Nüfus Müdürlüğü’nden izin alarak randevu almış olduğu Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne gittiği esnada daha önce hiç görmediği bir kişi üyemiz Nazan BOZKURT’un yanına gelerek kendisiyle konuşmak istediğini söylemiştir.
Tahminen 35 yaşlarında, sarışınla kumral arası bir ten rengine sahip, mavi gözlü, 1,75-1,80 boylarında, temiz ve düzgün giyimli, diksiyonu oldukça düzgün olan bu şahıs, üyemiz Nazan BOZKURT’a hitaben ‘devlet adına çalıştığını’, kendisinin attığı her adımı bildiklerini, TRT’nin 2004 yılında açmış olduğu çok sesli koro yarışmasını kendileri istemediği için kazanamadığını, şu an çalışmakta olduğu kurum için sakıncalı olduğunu, bu nedenle, gelecekte farklı olumsuz gelişmelerle karşılaşmamak için kendileriyle işbirliği yapması gerektiğini söylemiştir.
” ‘0’ ‘5’

‘5″>
]Aynı şahıs; üyemize sendika içinde görev almasını, orada konuşulanları kendilerine aktarmasını, sendikada gördüğü tanıdığı veya tanımadığı kişiler hakkında devamlı olarak kendilerine bilgi aktarması gerektiğini, sendika içine sızıp kendileri lehine ajanlık yapmaması halinde hayatını mahvedeceklerini, istedikleri zaman işine son verdirebileceklerini, bu işin kendileri için sadece bir telefon konuşmasıyla halledilebileceğini ve her şeye güçlerinin yeteceğini söyleyerek, ajanlık ve muhbirlik yapması konusunda üyemizi tehdit etmiştir.
Bu durum ilk kez karşılaşılan bir durum değildir. Bizler biliyoruz ki, emek ve demokrasi mücadelesi içerisinde yer alan üyelerimiz ve yöneticilerimiz geçmişten günümüze kadar sürekli olarak farklı biçimlerde baskı, tehdit ve şantajlarla karşılaşmışlardır.
Ülkemizde temel hak ve özgürlükler için mücadele eden tüm kişi ve kuruluşlar bu tür faşizan uygulamalarla karşı karşıya kalmışlardır ve halen de kalmaktadırlar.
AKP iktidarı kendisinden önceki tüm hak ve özgürlük karşıtı iktidarlar gibi, ülkemizin dört bir yanında şiddet ve baskı politikalarını hayata geçirmeye devam etmektedir.
Tekel işçilerine, İtfaiye İşçilerine, özelleştirme politikalarına karşı yürüttükleri mücadele nedeniyle şiddet kullanmaktan geri durmayan ve işçileri basın önünde açıkça tehdit eden AKP hükümeti, Edirne’den Kars’a kadar demokrasi mücadelesi yürüten emek ve demokrasi güçlerine karşı da şiddet kullanmaktan geri durmamıştır.
Tekel İşçilerinin Direnişine yasadışı örgütlerin el koyduğunu, bu nedenle yaşanması muhtemel olumsuzluklardan kendilerinin sorumlu olmayacağını ifade ederek, Tekel İşçilerine yönelik muhtemel bir Polis Operasyonunu günler öncesinden meşrulaştırmaya çalışan bir İçişleri Bakanının olduğu ülkemizde, üyemiz Nazan BOZKURT’a yönelik tutumun kendi mantığı çerçevesinde anlaşılabilmesi mümkündür.
KESK’e yönelik baskılarını sürdüren AKP iktidarı, yakın geçmişte de; yönetici ve üyelerimizi gözaltına almış, tutuklamış, haklarında onlarca yıl hapis istemli davalar açmış ve bu yolla mücadelemizi engellemeye çalışmıştır.
Buradan tüm Kamuoyuna ilan ediyoruz. Bir sınıf örgütü, bir emek örgütü ve bir mücadele örgütü olarak her ne yapıyorsak açıkça yapıyoruz. Yaptığımız her eylemin, söylediğimiz her sözün sonuna kadar arkasındayız.
Bizi adeta illegal örgüt statüsünde algılayanlar bilmelidir ki, biz meşru ve yasal bir örgütüz.
Ne üyelerimizden, ne de kamuoyundan gizli olarak yaptığımız, ne bir iş, ne de bir eylem mevcut değildir.” ‘0’ ‘5’

‘5″>
]
Tüzel kişiliğimize ya da üyelerimiz vasıtasıyla sendikamıza yönelik olarak hayata geçirilen veya geçirilecek olan bu tür uygulamalar bizleri fiili ve meşru mücadelemizden ve militan mücadele anlayışımızdan uzaklaştıramayacaktır.
Sendikamız üyelerine yönelik olarak yapılan bu tür tehdit ve şantajları kendimize yapılmış sayıyor ve bu tür yöntemler karşısında mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi, geri adım atmayacağımızı açıkça ilan ediyoruz.
Bugün, üyemiz Nazan BOZKURT’u baskı ve tehditle muhbirlik yapmaya zorlayanlar bilmelidirler ki; Örgütlü Mücadelemiz her türlü baskı, tehdit ve şantaj girişimleri karşısında asla ve asla geri çekilmeyecek, aksine Mücadelemiz yükselerek devam edecek ve tüm bu yasa dışı uygulamaları aşacaktır.
Bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına üyemiz Nazan BOZKURT’un yaşadığı olayla ilgili olarak Suç Duyurusunda bulunuyoruz. Bu Suç Duyurusunun hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ve hem de diğer Yetkili Makamlarca yakınen takip edilmesini, sorumlu ya da sorumluların bulunmasını, yargı önüne çıkartılmasını ve gerekli biçimde cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Bundan sonraki süreçte üyemiz Nazan BOZKURT’un başına gelebilecek her türlü olumsuzluktan başta AKP iktidarı olmak üzere İçişleri Bakanlığının ve Ankara Emniyet Müdürlüğünün sorumlu olacağını tüm kamuoyuna ilan ediyor, üyemiz Nazan BOZKURT’un güvenliği için gereken tüm önlemlerin acilen alınmasını yetkili merciilerden talep ediyoruz.

MERKEZ YÖNETİM KURULU