AKP İKTİDARININ KAMU EMEKÇİLERİ ARASINDA YARATTIĞI ÜCRET ADALETSİZLİĞİNE KARŞI ALANLARDAYDIK…

200

” ‘0’ ‘5’


‘5’ ‘200″>
]Büro Emekçileri Sendikası Merkez Yönetim Kurulu’nun almış olduğu karar gereğince, 20.01.2010 Çarşamba günü ülke genelinde tüm illerde Adliyeler önünde Kitlesel Basın Açıklamaları yapılmıştır.
Ülke genelinde yapılan Kitlesel Basın Açıklamalarında kullanılan basın açıklaması metni ile farklı illerde yapılan Kitlesel Basın Açıklamalarına ait görüntüler aşağıdadır.
Basın Açıklaması Metni:
AKP iktidarı; IMF’nin talimatları doğrultusunda, kamusal alanı, kamu hizmetlerini ve kamu emekçilerini tasfiye etme politikalarını, kamu emekçileri arasındaki ücret adaletsizliklerini büyüterek hızlandırıyor.
Sendikamız tarafından yıllardan bu yana ‘EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET’ ilkesinin uygulanması ve aynı işi yapan emekçilere unvan ve statü farkı gözetilmeksizin, aynı ücretin ödenmesi savunulmuş ve buna dair çok sayıda eylem ve etkinlikler yapılmış, davalar açılmıştır.
AKP İktidarı Kamuoyunu ve emekçileri yanıltmıştır!
AKP iktidarı, 2008 yılında çıkartmış olduğu 5793 sayılı yasayla kamuoyuna ve kamu emekçilerine yönelik olarak ‘EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET UYGULAMASINA GEÇİLECEĞİNİ’ açıklayarak tüm kesimleri yanıltmıştır.” ‘0’ ‘5’

‘5″>
]
2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın geçici birinci maddesi Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır!
12.01.2010 tarih ve 2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kamu emekçilerinin yan ödeme ve ek gösterge katsayıları belirlenmiş olup, belirlenen rakamlarla; emekçilere sefalet ücretinin dayatıldığı açıktır.
Emekçilere %’lik zamları dayatıp, bütçede kaynak bulunmadığını söyleyen siyasi iktidar, yandaş şirketlere ise teşvik ve prim adı altında milyarlar akıtmaktadır. Bu ülkenin tüm emekçilerine açlık, sefalet ve yoksulluk sınırında ücretler dayatılmaktadır. Bu tür uygulamalardan derhal vazgeçilmeli ve tüm emekçilere insanca yaşanabilecek temel ücret ödemesine başlanmalı, sosyal güvencesi olmayan yoksul halk kesimlerinin de insanca yaşamı güvence altına alınmalıdır.
İlgili Bakanlar Kurulu Kararı ile, amir kadrolarında görev yapanlara yaklaşık olarak 100 TL ile 250 TL arasında ek ödeme artışı sağlanmış, ancak aynı kurumda çalışan emekçilere %2,5’luk artış dışında herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır. Bu uygulama adil değildir ve derhal değiştirilmesi gerekmektedir. Yapılan bu iyileştirmenin tüm kamu emekçilerine yansıtılması sağlanmalıdır.
İyileştirmenin amacı nedir’
” ‘0’ ‘5’

‘5″>
]IMF’nin öngördüğü ve hükümet tarafından da kabul edildiği bilinen Kamu Personel Rejimi Reformu Yasa Taslağı ile kamu işyerlerinde görev yapmakta olan Genel Müdür Yardımcısı ve üstü kadroların ‘devlet memuru’ sayıldığı, daha alt kadroların ise sözleşmeli statüde çalıştırılmak istendiği yeni bir dönemin başlatılacağı bilinmektedir. İMF ile AKP Hükümeti arasında yapılan son görüşmelerin ardından basına yansıdığı kadarıyla bu Yasa Tasarısının önümüzdeki günlerde TBMM gündemine getirileceği anlaşılmaktadır.
Hükümet Kamuoyunu ve Emekçileri Yanıltmaya Devam Ediyor!
AKP İktidarı, 12.01.2010 tarihinde yayımlanan 2010/7 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile tüm kamu emekçilerinin ücrette adalet talebini göz ardı ederek; kamu emekçilerini birbirine düşüren, bölen, parçalayan, yöneticilerle memurları karşı karşıya getiren, çalışma düzenini ve iş barışını bozan ve nihayetinde kamu hizmetlerini, kamusal alanı ve kamu emekçilerini tasfiye eden, emek ve emekçi düşmanı politikalarla, çalışanlar arasındaki ayrımcı yaklaşımlarını ortaya koymaktadır.
Diğer yandan, bu uygulama kendi içinde de birçok çelişki barındırmaktadır. Hükümet tarafından amirlerin ücretleri artırılırken, idareci ve amir olarak görev yapan pek çok emekçi bu iyileştirmeden faydalandırılmamıştır. Nüfus müdürleri, Maliye, Gelir İdaresi Başkanlığı, SGK Başkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı gibi pek çok kurumda idareci ve amir pozisyonunda görev yapanlar, Şef kadrosunda bulunanlar bu iyileştirmenin dışında bırakılmış, onlara yönelik herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.” ‘0’ ‘5’

‘5″>
]
Adalet Bakanlığı Kurum İdari Kurulu Toplantılarında altına imza atmış olduğu haklı taleplerimizi halen hayata geçirmemiştir.
AKP’li Adalet Bakanlığının yıllardan bu yana altına imza attığı Kurum İdari Kurulu Tutanaklarının gereğini yerine getirme konusundaki gönülsüzlüğü ayrı bir tartışma konusudur.
Yargı emekçilerinin kendi hakkı olan Havuz Paralarının hala kendilerine ödenmemesi haksız bir uygulamadır. Mübaşirlerin hala Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınmaması, Yardımcı Hizmetler Sınıfındaki personelin Görevde Yükselme olanaklarının yaratılmaması gibi olumsuz tutumlar hala devam etmektedir.
Tekel işçilerinin direnişiyle kamuoyunun gündemine giren 4/C statüsündeki emekçilerin tüm kamu kurum ve kuruluşlarında kadroya alınmaması, kamudaki en düşük ücretle ve en kötü koşullarda çalışmaya mahkum edilmeleri kabul edilemez.
” ‘0’ ‘5’

‘5″>
]AKP İktidarı Adalet Bakanlığında Adaletsizliklerini devam ettiriyor!

Yargı emekçilerinin ücretlerinin iyileştirilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ile Sendikamız arasında yoğun çalışmaların yürütüldüğü ve Adalet Hizmetleri Tazminatının tüm Adalet Bakanlığı emekçileri için artırılmasına yönelik hazırlıkların Bakanlar Kurulunun gündemine getirildiği bir süreçte Bakanlar Kurulu tarafından böylesi bir yaklaşım sergilenmesi ve bu sırada yargı emekçilerinin görmezden gelinmesi AKP iktidarının adaletsizliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.
AKP’nin Bakanlar Kurulu, tüm emekçilerin ücretlerini iyileştirmek, yaşam standartlarını yükseltmek, emekçiler arasında eşitlik sağlamak gibi bir bakış açısına sahip olmadığı için, İMF’nin direktiflerini layıkıyla ve harfi harfine yerine getirmenin gereğini yapmaktadır.
Bugün, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşta emekçiler açlık ve yoksullukla karşı karşıya bırakılmış durumdadır. Bunun sorumlusu AKP iktidarıdır.
Bu adaletsiz iyileştirme kimi devlet yanlısı sendikaların açıkladığı gibi; emekçilerin sorunlarını çözen ve ücrette adaleti sağlayan bir uygulama değildir.” ‘0’ ‘5’

‘5″>
]
Elbette, müdür ve üstü kadrolarda görev yapan emekçilerin ücretlerinde de iyileştirmeler yapılmalı ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir ücret elde etmeleri sağlanmalıdır. Ancak, bu iyileştirme, tüm emekçiler için öngörülmeli ve bütün emekçilerin ücretleri birlikte artırılmalıdır.
Önümüzdeki süreçte, amir ya da idareci olan olmayan, ek ödemesi yüksek olan olmayan tüm kamu emekçilerine daha yoğunluklu bir baskının uygulanacağı ve kamunun ortadan kaldırılarak özelleştirme sürecinin dayatılacağı şimdiden görülmektedir. Biz bu tür girişimler karşısında tüm emekçilerin birlikte olması, mücadeleyi ortaklaştırması ve büyütmesi gerektiğine inanıyoruz.
AKP İktidarının, böl-parçala-yönet politikasını boşa çıkartmak, tüm emekçilerin ortak çıkarları, hakları ve geleceği için birlikte mücadeleyi yükseltmesiyle mümkündür.
Bu nedenle tüm Büro Emekçilerini, Büro Emekçilerinin Mücadele Örgütü olan Sendikamızda örgütlenmeye ve birlikte Mücadele etmeye davet ediyoruz.
‘BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI