SENDİKAMIZA YÖNELİK AYRIMCI, BASKICI UYGULAMALARA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTTİK!

302


[kck]img class=’avatar’ name=’haber’


0px; border-style: solid; width: 262px; : 196px;
]Sağlık Bakanlığı’nın Konfederasyonumuza dönük baskıcı, anti demokratik ve ayrımcı politikalarını teşhir etmek, SES Genel Başkanı Be
 
]driye YORGUN ve SES MYK Üyesi Meryem ÖZSÖĞÜT’ün görevden alınmalarını protesto etmek amacıyla; Konfederasyonumuz tarafından 31.01.2009 Cumartesi günü saat 13.00’de Sağlık Bakanlığı önünde Ankara Şubeler Platformu’nun katılımıyla kitlesel bir basın açıklaması yapılmıştır. Genel Başkanımız Sami EVREN’in yaptığı açıklamada, baskılar karşısında yılmayacağımız, bu tür uygulamalar karşısında direneceğimiz vurgulandı:
Bugün, Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ’ın göreve geldiğinden bu yana örgütlü, sendikalı kamu emekçilerine yaklaşımını teşhir etmek istiyoruz. Bakanlığa geldiğinden bu yana partizanca yürüttüğü kadrolaşma politikası ile oluşturduğu liyakat yoksunu kadrosuyla; doğum kontrolü skandalı, kuş gribi skandalı, kene skandalı gibi sayısız sağlık skandalına imza atan Bakan AKDAĞ, icraatı süresince eleştiriye tahammülsüz, otoriter bir yaklaşım sergilemiştir. Bakanlıkta siyasi kadrolaşma ifrata vardırılmış, tarikat ve cemaat ilişkileri her şeyin önüne geçmiştir.
Recep Akdağ Sağlığı kârlı bir ticaret, hastaları ise müşterileri olarak görmektedir. Bu bakış açısıyla sağlık hizmetini sunan, bu hizmeti hergün yeniden var eden sağlık emekçileri ise bu işletmenin kölelerinden başka bir şey değildir. Bakana gore, sağlık emekçilerinin olağanüstü zor ve ağır koşullarda, üstelik sefalet ücreti karşılığında çalışması yetmemekte, aynı zamanda örgütsüz, (yandaş sendika hariç) sendikasız olması gerekmektedir.
Sağlık Bakanı, mesaisinin önemli bir bölümünü sendikalı, SES’li sağlık emekçileriyle uğraşarak harcamaktadır. Bunun nedeni sendikamızın izlediği çizginin, sağlık alanında halkımıza dayatılan politikaların piyasacı, özelleştirmeci yüzünü ortaya koyması; sendikamızın yanlış uygulamalar karşısında direnç göstermesidir.
Sendikamız kamusal sağlık hizmetlerini niteliksizleştirecek birçok uygulamaya karşı durmuştur. Klinik şef ve şef yardımcısı atamaları sendikamızın girişimi üzerine Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Bakan tarafından örtbas edilmek istenen Zekai Tahir Burak Doğumevi Bebek Ölümleri skandalı, sendikamız tarafından ortaya çıkarılmıştır. Bakan AKDAĞ, bütün bu olaylardan ders çıkarıp, yanlışlarını düzeltmek yerine, “Ben yaptım oldu” yaklaşımı karşısında bir engel olarak gördüğü Sendikamızı hedef almış ve Yüksek Disiplin Kurulunu kullanarak kendince sendikamızdan intikam almıştır. Sendikamızın Genel Başkanı Bedriye YORGUN, Bakanın bu intikam operasyonu sonucu memuriyetten çıkarılmıştı.
Şimdi de Sendikamızın yemeklerin ücretlendirilmesine, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısına, sağlık alanındaki özelleştirmeci-piyasacı uygulamalara karşı tüm illerde yemek eylemleri yaptığı bir dönemde SES MYK üyesi Meryem ÖZSÖĞÜT, yargıda davası sonuçlanmamış olmasına rağmen, Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından alınan siyasi bir kararla memuriyetten çıkarılmıştır.
Bakanlık bünyesinde taşra teşkilatında görev yapan ve aynı durumdaki yandaş sendika yöneticisinin eşinin tayini yapıldığı halde profesyonel olarak MYK üyeliği yapan ve bu nedenle Ankara’da ikamet etmesi gereken SES Genel Eğitim Sekreteri Ümit DOĞAN’ın hemşire olan eşinin Ankara’ya tayini ise tamamen politik nedenlerle yapılmamaktadır.
Bu kararlar siyasidir. Bakanın sendikamıza yönelik intikam operasyonlarıdır.
Bizler, sendikalarımızı baskılara, soruşturmalara, takibatlara, sürgünlere, işten çıkarmalara inat var ettik. Bu tür baskılar bizi yıldırmayacaktır. Bugün baskılar karşısında yılmadığımız için, nice zorluklara rağmen kamu çalışanlarının taleplerini, barış içinde, eşit ve özgür bir ülkede yaşama özlemlerini savunduğumuz için 2 milyon kamu emekçisinin vicdanını temsil ediyoruz.
AKP iktidarının ve Sağlık Bakanlığı’nın emekçilere yönelik düşmanca tutumu karşısında geri adım atmayacağız. Arkadaşlarımızla ilgili hukuksal sürecin takipçisi olacağız. Sağlık alanında yürütülen emekçi düşmanı politikalara karşı, tarikatçı, cemaatçi yapılanmaya karşı tüm gücümüzle direneceğiz.
AKP iktidarına bir kez daha sesleniyoruz:
Kamu emekçilerine yönelik düşmanca tutumunuzu terk edin!
Kamu çalışanlarına yönelik, soruşturma, sürgün ve memuriyetten çıkarmaya dayalı disiplin uygulamalarından vaz geçin!
Sendikalarımıza ve Konfederasyonumuza yönelik baskıcı ve hukuk dışı uygulamaları durdurun!
Bu uygulamalarda ısrar ederseniz, üretimden gelen gücümüz de dahil olmak üzere her imkanı kullanarak direneceğimizi unutmayın!