‘center’BAŞBAKAN ERDOĞAN TÜM MEMURLARA ZAM YAPILDI DİYEREK KAMUOYUNU YANILTMAKTADIR
Hükümet kamuoyunu yanıltmaya, kamu emekçilerini beklentiye sokarak hayal kırıklığı yaşatmaya devam ediyor. Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan ‘ek ödeme’ uygulaması, kamuoyunda, tüm kamu emekçilerine 103-250 YTL arasında ‘ek zam’ yapıldı şeklinde anlaşılmaktadır. AKP Hükümeti de bu şekilde anlaşılmasını istemektedir. Hükümetin kamu emekçilerini, halkı yanıltması anlaşılabilir, ancak bu alanda örgütlü sendikaların, siyasi iktidarın bu yanıltma çabalarına çanak tutması anlaşılamaz, kabul edilemez bir tutumdur.
‘center’900 BİN KAMU EMEKÇİSİ ‘EK ÖDEME’ KAPSAMI DIŞINDA BIRAKILMIŞTIR
Ek Ödeme Kararnamesi ile Büro İş Kolunda çalışan yaklaşık olarak 110 bin büro emekçisi, 22 bin 4/C’li, vekil, ücretli güvencesiz kamu emekçisi, 300 bine yakın sağlık emekçisi başta olmak üzere tüm kamuda yaklaşık 900 bin kamu emekçisi kapsam dışında bırakılmış, herhangi bir ücret artışından faydalandırılmamıştır. İşkolumuzda bulunan; Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, İş Kur Genel Müdürlüğü, Milli Piyango Genel Müdürlüğü, TÜİK, Kalkınma Bankası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Malzeme Ofisi (bir kısım çalışan), Darphane Genel Müdürlüğü gibi kurumlarda çalışanlar ek ödeme aldıkları gerekçesi ile bu artış dışında tutulmuşlardır.
Ayrıca yararlandığı belirtilen yüz binlerce kamu emekçisi ise, şu anda kurum bütçelerinden almış oldukları zam ve tazminatlar ‘ek ödemeden’ mahsup edilecek, dolayısıyla bu ödemeden kısmi yararlandırılacaklar. Sonuç itibariyle, Başbakan yerel seçimler öncesi ‘göz boyamaya’ piyasayı rahatlatmaya çalışıyor.
‘center’EŞİTLİK SEFALETTE DEĞİL İNSANCA YAŞANACAK ÜCRET DÜZEYİNDE SAĞLANMALIDIR.
‘center’2008/14012 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Ek Ödemesi Olmayan kurumlarda çalışan yaklaşık 1600 kamu emekçisine ek ödeme verileceği anlaşılmaktadır. Daha önce, denge tazminatı alan kamu emekçilerinin yanı sıra, bu kurumlarda makam tazminatı alan/almayan üst bürokratlar ile 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamındaki sözleşmeli personel ile KİTlerde çalışan personel bu ‘ek ödeme’ kapsamında bulunmaktadır.
İş kolumuzda bulunan Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay, Yargıtay, Yüksek Seçim Kurulu, Özel Çevre Koruma Başkanlıkları, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı (Nüfus, Sivil Savunma, Kaymakamlık ve Valilikler), Avrupa Birliği Genel Sekreterliği kurumlarında çalışanlar ek ödemeden faydalanacaktır.
Ek ücret aldıkları gerekçesiyle ‘ek ödeme’ kararnamesi kapsamı dışında tutulan kamu emekçilerinin ücretleri, açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırı olan 2.338. YTL’nin çok altındadır. Bu kapsamda bulunan çalışanlar, yıllardır katsayı artışı dışında ücret artışlarından yararlanamamaktadır. Emekçilerin reel ücretleri enflasyonist politikalarla yıllardır erimekte, %2 gibi komik artışlarla emekçiler, tüketim maddelerine yapılan yüksek zamlar altında ezilmekte, yoksulluk her geçen gün derinleşmektedir.
Bir yandan ‘Eşit İşe Eşit Ücret’ verildiği iddia edilirken, diğer yandan makam, görev gibi tazminatlarda yapılan artışlarla üst düzey bürokratlar ile memurlar arasındaki ücret uçurumu açılmaktadır.
Bu uygulama, farklı kurumlarda çalışıp aynı işi yapanlar ile aynı kurumda çalışıp aynı işi yapan emekçiler arasındaki ücret eşitsizliğinin devam edeceğini göstermektedir.
‘center’ÜCRETTE ADALET VE EŞİTLİK, TEMEL ÜCRETLERDE YAPILACAK DÜZENLEME İLE SAĞLANABİLİR
Gerçekçi ve kamu emekçileri açısından kabul edilebilir olan, KESK’in talep ettiği, tüm çalışanlara 350 YTL seyyanen zam yapılması ve temel ücretin 1250 YTL’ye yükseltilmesidir. Tüm emekçilerin ücretleri öncelikle temel ücrette eşitlik sağlanarak yoksulluk sınırının üzerine çıkartılmalıdır.
‘center’HÜKÜMETİN SENDİKALARIMIZI TANIMAYAN TUTUMUNA KARŞI; KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKALARINA SAHİP ÇIKIYOR, TOPLU SÖZLEŞME TALEBİNDE ISRAR EDİYOR
Toplu Görüşme sürecinden hemen önce ‘ek ödeme’ ve ‘eşit işe eşit ücret’ uygulamasına geçtiğini açıklayan hükümet tarafından aslında toplu görüşmelerin anlamsızlaştığı ortaya konulmuştur. Siyasi iktidar, ben istersem zam yaparım, istediğim ve belirlediğim şekilde yaparım demektedir. Böylece, sendikaların taleplerinin ve toplu görüşmelerde ifade edilenlerin bir karşılığı olmadığı tüm kamuoyuna deklare edilmiştir.
Ek ödemeye ilişkin kararın, özellikle Toplu Görüşmeler öncesinde ve görüşmeler devam ederken, hükümet tarafından tek taraflı olarak açıklanması, kamu emekçilerinin taraf olma ve toplu sözleşme taleplerini tanımamaktaki ısrarını ortaya koymaktadır.
Ne yazık ki, kimi sarı sendika ve konfederasyonlar ise Hükümetin; sendikaları, ‘toplu görüşme masasını’ açıkça hiçe sayan, anlamsızlaştıran, işlevsiz kılan, emek örgütlerini tanımayan bu tutumu karşısında; sessiz kalmaları ve hatta ‘süreci rahatlatan gelişme olarak değerlendirmeleri’ kamuoyunun yanıltılmasına hizmet etmektedir. Bu yaklaşım aynı zamanda, kamu emekçilerini sendikalardan uzaklaştırmaya hizmet etmektedir.
Kamu emekçilerinin mücadele merkezi olan KESK bileşenleri ve Sendikamız BES’in ‘insanca yaşam, eşit işe eşit ücret’ mücadelesi kitlelerle birlikte kararlılıkla sürdürülecektir.
Başbakan Erdoğan; Konfederasyonumuzun 350 YTL ek zam talebini ‘uçuk kaçık’ bir talep, ‘toplu görüşme’ değil ‘toplu sözleşme’ talep eden sendikalarımızı ‘malum sendika’, yürünerek sorunlar çözülmez’ diyerek hedefe koymaya çalışıyor. Kamu emekçilerinin haklı talepleri karşısında ‘Kasımpaşalı’ kimliğine bürünen Erdoğan; IMF, DB, ABD karşısında ise ‘süt dökmüş kedi’ gibi davranmaktadır. Başbakan Erdoğan’ı ve siyasi iktidarı, kendine demokratlıktan, sendikalarımıza saldırmaktan vazgeçmeye, kamu emekçilerinin taleplerini toplu pazarlık masasında müzakereye çağırıyoruz.
‘
MERKEZ YÖNETİM KURULU