Kuruluşundan bu yana önümüze çıkartılan tüm engellemelere, baskı ve zorlamalara, binlerce üyesinin sürgüne gönderilmesine, işyerlerinden uzaklaştırılmalarına, örgütlenme alanlarımızın neredeyse kuşatma altına alınmasına rağmen ilkelerinden taviz vermeyen KESK, 12. Kuruluş Yıldönümünü kutluyor. Bugün artık bir kısmı aramızda olmayan binlerce arkadaşımızın emekleriyle, ödedikleri bedellerle tarihe yazılan mücadelemiz tabii ki 12 yıllık bir tarihten ibaret değildir. Emekçilerin Türkiye’de hak ve özgürlükler mücadele tarihi çok gerilere gitmektedir. Çünkü KESK’in tarihi bir anlamda ülkemizde demokrasinin de tarihidir.Bundan 12 yıl önce, 11-12 Kasım 1995’te 28 sendikadan 500 delegenin katılımı ile Ankara’da ‘Konfederasyonlaşma Tüzük ve Kuruluş Kurultayı’ ardından, 8 Aralık 1995 tarihinde KESK kuruldu. O günden bu yana, sermayenin görülmedik bir açgözlülük ve kuralsızlıkla kurum ve kurallarını dayattığı, başta IMF ve Dünya Bankası olmak üzere birçok uluslar arası kuruluşunun baskı ve tehdit uyguladığı günümüzde, KESK’in önüne koyduğu ve bugüne kadar asla taviz vermeden taşıdığı amaçlar, onun emekten yana ve ilkeli yapısını gözler önüne sermiştir.AKP Hükümeti, başta SSGSS Yasası, Kamu Personel Rejimi Yasası ve diğer yasalarla kamu hizmetlerinin yok edilmesi ve piyasaya açılması çalışmalarını hızlandırdı. Sermaye için sınırsız, denetimsiz dolaşım ve yatırım isteniyor. Sağlığımız, bedenimiz, kimliğimiz şirketlerin rekabet alanı haline getiriliyor. Özelleştirmeler küresel sermaye ve yerli işbirlikçilerinin dayatmalarıyla yaşam buluyor. Üretmeyen, iş alanları yaratmayan, sınırsız kâr etme özgürlüğüne kavuşan spekülatif sermaye faiz, repo, borsa, döviz ticareti gibi yollarla kârını katlıyor.Böylesi bir dönemde sadece emek örgütlerinin değil, küresel sermayenin mağduru olan tüm kesimlerle ortak bir zeminde hareket etmenin yollarını ve olanaklarını yaratma her zamankinden daha önemli bir görev olarak önümüzde durmaktadır. KESK olarak ‘Başka bir Türkiye, başka bir yaşam, başka bir dünya mümkün’ şiarıyla neo liberal saldırıya karşı emeğin ve ezilenlerin direnişini, dayanışmasını ve mücadelesini örgütleme kararlığı ve inadını sürdüreceğiz. Farklılıkların bir arada kardeşçe yaşadığı, adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin yeşerdiği, barışçıl ortamların hâkim olduğu bir Türkiye mücadelemiz; bizi var eden ilkelerimizdendir.KESK üyeleri, yıllardır sürdürülen sendikal haklar ve demokrasi mücadelesinin onurlu, kararlı ve inatçı neferleridir. KESK’in başarısı emekçilerinin başarısıdır. Kamu emekçilerinin umudunun KESK olduğunu unutmadan, bu umudu daha da büyütme göreviyle karşı karşıyayız.Meşru ve fiili bir zeminde elde ettiğimiz sendikal hak ve özgürlükler mücadelemiz; kararlılığımızın en önemli göstergesidir. Bu nedenledir ki, KESK, kamu emekçilerinin kitlesel ve emeğin evrensel normları üzerinde şekillenen bir örgüttür.BİLİYORUZ Kİ;- KESK, gücünü fiili ve meşru mücadeleden alır. Baskılara, zorlamalara, yasaklara bu zeminden karşılık verir.- KESK, sermayeden ve devletten bağımsızdır.- KESK, emekçilerin birliğini ve ortak mücadelesini savunur.- KESK, demokratik bir işleyişe sahiptir.- KESK, uluslararası düzeyde temsil edilen tek kamu emekçileri konfederasyonudur.- KESK, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesini demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak görür.- KESK tarihi, sendikal hak ve özgürlükler ve demokrasi mücadelesi tarihidir.- KESK tarihi, baskılara boyun eğmeyenlerin tarihidir.- KESK tarihi, haklılığın, onurun ve kararlılığın tarihidir.Mücadelemizi, ülkemiz tam anlamıyla demokratikleşinceye; barış ortamı tüm gerekleriyle birlikte oluşuncaya, sendikal hak ve özgürlükleri eksiksiz olarak kullanılıncaya, kadar sürdüreceğiz.Kamu emekçileri, iş yerlerinde, sokaklarda, kısacası yaşamın her alanında neo liberalizme, yarattığı tahribata, savaşa, kapitalizme, ırkçılığa ve şovenizme, her türlü ayrımcılığa karşı mücadelesini kararlılıkla yürütecektir.KESK’in kuruluşunun 12. yıldönümü tüm emekçilere kutlu olsun!
