ANKARA DEFTERDAR VEKİLİ CEMAL BOYALI’NIN SENDİKALARLA İLGİLİ AYRIMCI TUTUMUNUN BELGESİDİR

331

Cumhurbaşkanı’nca kararnamesi 3 kez onaylanmayarak geri çevrilen, basına da yansıyan ve Cumhurbaşkanı’nın onaylamaması sebebi ile AKP hükümetince vekaleten görevlendirilen 255 bürokrattan birisi olan Ankara Vekil Defterdarı Cemal BOYALI Sendikamıza karşı hasmane tutumunu aymazca sürdürüyor.
Ramazan ayında verilen iftar yemeğinde ve müdürler toplantısında sendikamızı suçlayan, hedef gösteren açıklamalar yapmış, hatta gazetelere verdiği demeçte sendikamızı karşına alarak, Türk Büro Sen ve Büro Memur Sen’i kastederek, ‘benim de sendikalarım var’ ifadeleri ile sendikaların bazılarına karşı ya da bazılarından yana taraf olarak, işveren vekilinin sendikalarla ilişkilerinde taraf olmama ya da tarafsız davranma tutumuna aykırı davranmıştır.
Evrensel gazetesi ile yapılan söyleşisinde, toplam kalite yönetimi uygulamalarına karşı çıkması nedeni ile sendikamız gerici olarak tanımlanmış, ‘böyle bir zihniyetle nasıl hizmet yürütebileceği’ sorusunu sormuş ve ‘Mustafa Kemal’e de devrimleri yaparken böyle yapılmıştı’ diyerek kendisini yenilikçi sendikamızı da gerici olarak tanımlamış, benim diğer sendikalarım da var onlarla sorun yaşamıyorum’ diyerek esasen sendikalardan bazıları yanında taraf olmuştur.
Defterdarlık bünyesinde çalışan bazı üyelerimize görev yerlerinin değiştirileceği tehditleri ile sendikamızdan istifa etmeleri, Defterdar’dan yana tutum almaları yönünde telkinlerde bulunulmaktadır.
Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması, Sosyal Güvenlik Reformu, Genel Sağlık Sigortası ve Kamu Personel Yasa tasarılarının geri çekilmesi için başlattığımız eylemliliklerin akabinde, Defterdarlıkça, siyasi ve ideolojik faaliyet yürüttüğümüz gerekçe gösterilerek, işyeri müdürlüklerine gönderilen 04.03.2004 tarihli yazıları ile, 04.03.2005 tarihinde yapılan eylemlere katılanlar hakkında, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun disiplin hükümleri ile ilgili 125nci maddenin E-a bendi gereğince ‘Devlet memurluğundan çıkarılma’ hükmünün uygulanması gerekmekle birlikte eylemlere katılanlar hakkında uyarma, kınama, kademe ilerlemesi durdurma cezaları ile cezalandırılarak, tekrarı halinde memurluktan çıkarılacakları hususunda uyarılmaları gerektiği bildirilmiştir. Görüldüğü üzere, Ankara Defterdarı eylemlerimize katılanlar hakkında esasen hukuk dışı bir şekilde yargılamayı gerçekleştirmiş, cezasını belirlemiş ve daha da ileri giderek bir alt cezanın verilmesini isteyerek sanki lütufta bulunmuşlardır. (Ek 1)
Aynı defterdar vekili Türkiye Kamu Sen’e bağlı Türk Büro Sen’in eylem kararları akabinde 04.04.2005 tarih ve 7433 sayılı yazı (Ek 2-a) ile Türk Büro Sen’in eylemlerinin desteklenmesini istemiştir. Daha sonra gafını anlamış olmalı ki aynı tarih ve sayı ile ikinci bir yazılı talimatında sendika ismini kaldırmıştır. (ek 2 – b)
4 Mart ve 9-10-11 Mart eylemlerinin ardından BES üyelerinin savunmaları alınırken, uyarı ve kınama cezaları verilirken, 13 üye ve yöneticimizin işyerleri değiştirilerek sürgün edilirken ve sürgün, soruşturma furyası devam ederken, Kamu Sen’e bağlı Türk Büro Sen’in Defterdar vekilince desteklenme tutumu bir işveren vekili açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiği hususunu kamuoyunun ve yargı kurumlarının bilgisine sunuyoruz.

Büro Emekçileri Sendikası

Genel Merkez Yönetim Kurulu a.

Bülent KAYAGenel Başkan