BU RA DA YIZ!

266

İktidarda Kimin Olduğuna Bakmaksızın Emek ve Demokrasi Mücadelemizi Kararlılıkla Sürdüreceğiz!

Tarihi bir seçimi, 14 Mayıs seçimlerini geride bıraktık.

Seçim sisteminde yapılan değişikliklerden devlet olanaklarının ve kaynaklarının iktidar tarafından hoyratça kullanılmasına kadar hemen her yönü ile daha baştan adil olmayan bir yarış süreci yaşadık.

Seçim sürecinin her adımında iktidar, milliyetçi ve kutuplaştırıcı politikaları ile toplumu alabildiğine germiştir.

Ülkede seçime değil, adeta savaşa gider gibi bir atmosfer yaratılmıştır.  

Başta işçiler ve emekçiler olmak üzere, halkı daha fazla yoksulluk ve işsizlikle karşı karşıya bırakan, her geçen gün gittikçe derinleşen ekonomik kriz, hayat pahalılığı, güvencesiz çalışma ortamı ve 6 Şubat depreminin iktidar eliyle felakete dönüşüp daha fazla ölüm ve yıkım yaşatması gibi yakıcı sorunlar iktidar blokunun yarattığı bu atmosfer ile perdelenmiştir.

Sonuç itibari ile YSK’ya yapılan itirazlar sürmekle birlikte TBMM vekil aritmetiği az çok netleşmiştir. Bu aritmetikte, “Dar gelirliler hariç̧ üretici firmalar, ihracatçılar kar ediyorlar. Çarklar dönüyor” diyerek özetlenen emek düşmanı sistemden vazgeçileceğine ilişkin en küçük bir işaret dahi görülmemektedir.   Yine bu aritmetik kadınların yaşamına kast eden kadın düşmanı ve doğayı talan eden politikaların önümüzdeki süreçte daha pervasız sürdürüleceğini göstermektedir.

Dolayısıyla emekçileri ve ezilenleri kendi sorunları etrafında örgütleyen birleşik bir mücadelenin oluşturulması ihtiyacı düne göre daha yakıcı hale gelmiştir.

KESK olarak emek ve demokrasi mücadelesinin iç içe geçmiş birbirinden ayrılamaz bir bütün olduğundan hareketle; bu yakıcı süreçte de üzerimize düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.

Baştan itibaren bu seçimlerin Tek Adam Rejimine karşı bir referandum olma niteliğinde olduğunu söyledik. Seçim çalışmaları sırasında siyasi partilerin söylem ve propagandaları, halklarımızın ve emekçilerin talep ve beklentileri de bu tespiti doğrular nitelikte olmuştur. Buradan hareketle çok daha önemli hale gelen, 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tercihimizi yine demokratik parlamenter sistemden, emek ve demokrasiden yana kullanacağız.

Dünya sınıflar mücadele tarihi mücadele edenlerin her zaman kazanamadığını ancak kazananların hep mücadele edenler olduğunu ispatlayan sayısız deneyim biriktirmiştir. Kaybettiğimizde değil, vazgeçtiğimizde yenileceğimizi aklımızdan çıkarmadan bu deneyimlerden yeni dersler çıkarmaya devam edeceğiz.

BU RA DA YIZ!

Dün olduğu gibi yarın da iktidarda kimin ya da kimlerin olduğuna bakmaksızın emek ve demokrasi mücadelemizi her koşulda karalılıkla sürdüreceğiz.

Öte yandan KESK olarak mücadelemizi hiçbir zaman SEÇİMLERLE veya SEÇİM TURLARI ile sınırlamadık, sınırlamayacağız.    

DÜNYA TUR ATMAYA, DÖNMEYE DEVAM ETTİKÇE; 

Emeğin alın terinin karşılığını aldığı, hakkın haksızlıktan yüce, sevginin nefretten üstün, aydınlığın karanlıktan güçlü olduğu bir ülkeye kavuşacağımız günü yakınlaştırma mücadelesinden asla taviz vermeyeceğiz.  

EMEK BİZİM, GELECEK BİZİM!  

Yürütme Kurulu