ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN ÇOK ÖNEMLİ KARAR: TOPLANTI VE GÖSTERİ GİBİ EYLEMLER İZNE BAĞLANAMAZ!

449

Bilindiği üzere AKP+MHP iktidarı uzun süredir temel hak ve özgürlükleri bırakalım temel hukuk normlarını, uluslararası sözleşmeleri, 12 Eylül anayasası diye çokça eleştirilen mevcut anayasamıza dahi aykırı olarak kısıtlamakta, çoğu zaman tümden ortadan kaldırmaktadır.

İktidar o kadar keyfiyetçi davranmaktadır ki, kanunla düzenlemesi gereken hususları dahi valiliklerin yasaklama kararlarıyla hayata geçirmektedir. Öyle ki, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana neredeyse tüm illerde Valilik kararlarıyla her türlü eylem, etkinlik, toplantı, gösteri ve yürüyüş yasaklanmaktadır. Örneğin Van ilinde altı yılı aşkın bir süredir en barışçıl eylem ve etkinlikler dahi yasaklanmakta, anayasal hakkını kullanmak isteyenler yargı eliyle cezalandırılmak istenmektedir.

Buna benzer bir durum Batman ilinde de yaşanmış, iktidarın anayasaya aykırı uygulamasını onayan yerel mahkemenin kararı Anayasa Mahkemesi tarafından bozularak eylem ve etkinliklerin gerçekleştirilmesinin izne bağlanmak istenmesinin anayasanın özüne ve sözüne aykırı olduğuna dikkat çekilmiştir.

Şöyle ki;

Konfederasyonumuz; 05/11/2018 – 9/11/2018 tarihleri arasında hukuksuzca ihraç edilen bağlı sendikalarımız üyelerinin Olağanüstü Hâl İşlemleri İnceleme Komisyonunun lağvedilerek görevlerine iade edilmeleri talebiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurularda bulunması için tüm illerde eylem ve etkinliklerde bulunulmasına karar vermiştir.

Konfederasyonumuzun söz konusu kararı uyarınca Batman merkezde bulunan PTT Başmüdürlüğü önünde Kamu Denetçiliği Kurumuna toplu faks çekme eylemi yapılmıştır. Ancak Batman Valiliğinin yapılacak eylemlerde önceden izin alınmasına ilişkin karara aykırı davrandığı gerekçesiyle bağlı sendikamız SES Batman Şube Eş Başkanı Deniz Topkan ve o dönem Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Tüzün ile EĞİTİM-SEN Batman Şube Sekreteri Nureddin Şimşek hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesinde öngörülen emre aykırı davranışta bulunma kabahatini işledikleri gerekçesiyle ayrı ayrı 259 TL idari para cezasına hükmedilmiştir.

İdari para cezasına yapılan itirazın reddi üzerine Anayasa Mahkemesine sendika yöneticilerimiz adına sendikamız SES’in yaptığı başvuruda Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu ihlal kararı vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 10.11.2022 tarihli 2019/13258 Bireysel Başvuru Numaralı kararı 4.01.2023 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

AYM’nin ilgili kararı için tıklayınız.

Anayasa Mahkemesi kararında:

Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan “Anayasa’nın sözü” ifadesi Anayasa’nın metnini yani lafzını ifade etmektedir. Temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalelerin Anayasa’nın sözüne uygun olması şartı özellikle Anayasa’nın çeşitli maddeleriyle getirilen ek güvenceler söz konusu olduğunda önem taşımaktadır. Anayasa, çoğu durumda bir hak veya özgürlüğü yalnızca tanımakla yetinmeyerek onun kullanılmasını garanti altına almak için bazı yönlerini ayrıca vurgular veya bazı yönlerine belli bir önem atfederek koruma altına alır. Anayasa koyucunun bir hakkı tanımanın yanında o hakkın norm alanına giren bir boyutunu ayrıca ve özel olarak ifade etmesi, buna ilişkin ek bir güvence getirmesi de mümkün olabilmektedir. Bu bağlamda Anayasa’nın çeşitli maddelerinde düzenlenen hak ve özgürlüklere ilişkin olarak Anayasa’nın 13. maddesinde belirtilenlere ek olarak getirilen güvencelerle uyumlu olmayan sınırlamalar Anayasa’nın sözüne aykırı olacaktır.

Anayasa’nın 34. maddesinde yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının izin alma şartına bağlanamayacağı güvencesi Anayasa’da özel biçimde korunmaktadır. Dolayısıyla anılan hakkın izin almadan kullanılmasına yönelik pozitifleşmiş güvenceyi ihlal edecek nitelikte yapılan bir sınırlandırma, Anayasa’da ilgili temel hakkı düzenleyen maddedeki sınırlama sebeplerine dayansa bile kural olarak Anayasa’nın sözüne aykırı olacaktır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme  hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

Değerlendirmesine yer verilmiştir.

Kararın bir örneği toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Batman 2. Sulh Ceza Hâkimliğine gönderilecektir.

Valilikler üzerinden iktidarın ortadan kaldırmaya çalıştığı toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkının izne bağlanması, kullanılamaz hale getirilmesine karşı AYM’nin bu kararı oldukça önemlidir.

Basın açıklamalarının Valilik iznine bağlanmasının Anayasanın 34. Maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlaline neden olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla bir kez daha tespit edilmiştir.

Anayasa  Mahkemesi, aldığı bu kararla Sulh Ceza Hakimliklerinin ağırlıklı olarak iktidarın politikalarını gözeten kararlarına karşı bir kez daha anayasayı hatırlatmıştır.

Bilindiği üzere idari para cezalarına itirazlar Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından incelenmektedir. Sulh Ceza Hakimlikleri ise, itirazların genelinde, Anayasa’nın açık hükmü ve Anayasa Mahkemesi Kararlarına rağmen yapılan itirazları gerekçesiz olarak reddetmekte, iktidarı rahatsız edecek kararlar almamaya çalışmaktadır.

Bu karar ile Anayasanın açık hükmünü uygulamayan Sulh Ceza Hakimliği verilen ihlal kararı üzerine ihlalin sonuçlarını kaldırmak üzere yeniden yargılama yapmak durumunda kalmıştır.

Ne var ki, Anayasa Mahkemesinin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlaline ilişkin kararlarına rağmen anayasaya bağlı olması, AİHM ve ulusal mahkeme kararlarının gereğini yapması gereken Valilikler hala ve ısrarla iktidarın baskıcı, otoriter politikalarını esas alarak yasaklama kararları almaya, Sulh Ceza Mahkemeleri ise toplanma ve gösteri hakkını kullanan sendikalarımız üyelerini ve muhalif tüm kesimleri çeşitli şekillerde cezalandırmaya devam etmektedir.

Bu hukuksuzluğa teslim olmadık, olmayacağız!

Bu vesileyle bir kez daha anayasal haklarımızı savunacağımızı, hukuki ve fiili mücadelemizi yükselterek devam ettireceğimizi ifade ediyoruz.