ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN ÖNEMLİ İHLAL KARARI: SENDİKAL EYLEM VE ETKİNLİKLER HAKTIR!

428

Konfederasyonumuzun toplu sözleşme sürecine ilişkin görüş, talep ve tutumunu Bakanlık önünde kamuoyuna açıklamak üzere 03.08.2015 günü Ankara’da gerçekleştirmek istediği basın açıklaması polisin gazlı, coplu, plastik mermili sert müdahalesi ile engellenmiş, polis saldırısında Yürütme Kurulu üyelerimiz ile aralarında bağlı sendikamız SES önceki dönem Eş Genel Başkanı, SES yöneticilerimiz ve diğer bağlı sendikalarımızın yönetici ve üyeleri yaralanmış, bazısı gözaltına alınmıştı.

Sorumlular hakkında sendikamız SES’in yaptığı suç duyurusunun reddedilmesi üzerine sendikamızın AYM’ye taşıdığı dosya hakkında AYM kötü muamele yasağı ihlali ve toplantı gösteri hakkı ihlali yönünden ihlal kararı vermiştir.

Bu önemli kararın gerekçesinde AYM; “Kamuya açık bir alanda yapılan barışçıl bir gösteri yürüyüşünün engellenmesi, katılımcıların dağıtılması şeklindeki müdahale ile başvurucunun toplu şekilde gösteri yürüyüşü gerçekleştirme, pankart taşıma ve slogan atma yoluyla fikirlerini ifade etme hakkından mahrum bırakılmasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı, dolayısıyla müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.” demiştir.

AYM; söz konusu müdahale ile Anayasa’nın 34’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında güvence altına alınan “toplantı ve gösteri yürüyüşleri” hakkı ile Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi ve usul boyutunun” ihlal edildiğine karar vermiştir. AYM bu nedenle;  kararın bir örneğinin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının maddi ve usul boyutuna ilişkin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine de karar vermiştir.

Temel hak ve özgürlüklere ilişkin çıkan benzer kararların iktidar ve idareciler tarafından ciddiye alınmadığı, hukuksuzluğun bir yönetim biçimi haline geldiği, toplu gösteri ve eylem hakkını kullanmanın “çapulculuk” olarak görüldüğü bu siyasi atmosferde her şeye rağmen kararın önemli olduğu açıktır. Bu vesileyle bir kez daha iktidar bloğunu keyfi ve hukuksuz uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz.

Karar için tıklayınız