AKP döneminde ithalata 181 milyar dolar para ödemişiz… Bu paranın yarısı bile içeride tarımımız için kullanılsa Türkiye tarımını dünya parmak ile gösterir. örnek alır. Ancak şu an tarım ülkesi Türkiye’nin nasıl ithalatçı yapıldığını içimiz acıyarak izliyoruz
Serzenişler, uyarılar ve öneriler kâr etmiyor. çünkü AKP bildiğini değil, bilmediğini okuyor. Tarımda yeterliliği kaybettik. İhracatçısı olduğumuz tarım ürünlerinde ithalatçı duruma geldik/getirildik. Bunu artık tarımdan anlayan da anlamayan da görüyor ve yaşıyor.
Ziraat Mühendisleri Odası, AKP döneminde Türkiye çiftçisinden esirgenen, fakat tarımda dış alım için oluk oluk akıtılan döviz miktarlarını paylaştı. Oysa dışa alıma gerek yok. Ne yaparsak gerek kalmaz. O konudaki görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
AKP döneminde;- 44 milyon ton buğday ithal edildi, 12,5 milyar dolar ödedik. 2. 5 milyon ton arpa aldık dışarıdan, 587 milyon dolar para verdik. 3 milyon ton pirinç için 1,5 milyar dolar ödeme yaptık.
– Eğer, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) piyasayı üretici ve tüketici lehine piyasayı düzenleme görevini yerine getirse, dışarıdan buğday, arpa ve çeltik ithal etmemize gerek kalmaz.
Bunun için;- Piyasayı düzenleyecek oranda ürünü maliyet+%25 kazanç+insanca yaşam payı eklenerek fiyatlar belirleyip ve uygularsa buğday da dış alımcı olmaktan çıkarız.
AKP döneminde,- 28 milyon ton soya ve küspesi ithal edildi. 12. 3 milyar dolar para ödendi.
– Soya ve küspesinde ithalatçı olmak istemiyorsak; hayvancılıkta kapalı alan sığırcılık yerine, mera koyunculuğu yapmalıyız. O zaman soya ve küspesini ithal etmemize gerek kalmaz.
AKP döneminde;- 11 milyon ton pamuk ithal edildi, ithalat için toplam 18,5 milyar dolar paramız dışarıya gitti.
– Şayet, çUKOBİRLİK ve TARİŞ kooperatif birlikleri piyasayı düzenleyecek oranda alım yapar ve işleyerek oluşturduğu katma değerden üyesi çiftçiye payını verirse, çiftçi yeterli pamuğu rahatlıkla sağlar. Bunun için 4572 sayılı Birlikler kanunu değiştirmesi, birlikleri üretimden pazarlamaya zincire egemen kılınması gerekir.
AKP döneminde;- 21 milyon ton ayçiçeği tohumu, yağları ve küspesi ithalatına 14,5 milyar dolar para ödendi.
– Türkiye’nin yağ hammaddesini karşılayacak üretim potansiyeli var. Bunun için, Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri’ne ait 4572 Sayılı Kanun değiştirilir, yönetimin işleyişi ile seçimleri demokratik biçimde yapılacak hale dönüştürülür ve işlenen ayçiçeği yağa dönüştükten sonraki satıştan çiftçiye pay verilirse yağlı tohum ithaline gerek kalmaz. Yeterliliği kolaylıkla sağlarız.
AKP döneminde;- 15 milyon ton mısır ithal edildi. 4 milyar dolar para ödendi.
– özgür mera hayvancılığı ve şekerpancarına dayalı şeker üretimi mısır ithalatını bıçak gibi keser.
AKP döneminde;- 3 milyon ton mercimek ithal edildi. 2 milyar dolar ödendi. 400 bin ton nohut ithal edildi. 460 milyon dolar para ödendi.
– Türkiye mercimeğin ana vatanı. Baklagiller için nadasa ekim politikası uygular ve TMO aracılığıyla yapılacak baklagil destekleme alımlarıyla mercimek nohut ithalatı durur. İhracatçı oluruz. Tarım topraklarımız azot bakımından güçlenir, kimyasal gübre kullanımına ihtiyaç azalır. Sularımız ve topraklarımız korunmuş olur.
Yukarıda sıralanan ürünlerin yanı sıra kepek, saman, bezelye gibi tarla çıkışlı ürünler ile birlikte AKP döneminde ithalata 181 milyar dolar para ödemişiz… Bu paranın yarısı bile içeride tarımımız için kullanılsa Türkiye tarımını dünya parmak ile gösterir. örnek alır. Ancak şu an tarım ülkesi Türkiye’nin nasıl ithalatçı yapıldığını içimiz acıyarak izliyoruz.
09. 09. 2017 – öZGüRLüKçü DEMOKRASİ