ÇİĞDEM TOKER: BU PAKET ÜLKENİN NERESİ İÇİNDİR’ (14. 12. 2015)

236

Eylem Planı’nda yapısal reform yokmuş. Doğrudur.
“Yatırımcı”
düş kırıklığına uğradı diyorlar.
Benim memleket bildiğim yere
“pazar”
diyenin kurduğu
“düş”, paradan para kazanmaksa, yüzde yüz doğru.
Paket, büyüme getirmezmiş; harcamalardan ibaret bir listeymiş.
İşte bu kesin.
Ki
“Türk seçmeni ne ister”
sorusunun sırrına çoktan vâkıf olunmuştu zaten; büyük alkış.
Peki, içinde -çoktan manasız bir kelimeye dönmüş- tek bir
“reform”
yer almasa, orasına burasına para sıkıştırdığınız bir torbadan da ibaret olsa, bu paket ülkenin neresi içindir?
Neresi için sahi?
Yalnızca, işine, okuluna, evine korkusuzca gitme konforuna sahip vatandaşlar için mi hazırlandı o Eylem Planı?
Cizre’deki genç kızları sevindiremediğiniz bir çeyiz parasını, yeri geldiğinde
“kadim”kelimesini sıkıştırmaktan geri durmazken, işinize gelmediğinde tarumar olmasına içinizin sızlamadığı Sur’un muhtarlarında zerre heyecan yaratmayacak bir maaş artışını, TEOG mazeret sınavını bile yapamadan hayallerini murdar ettiğiniz Nusaybinli gence sağladığınız pasaport harç muafiyetini müjde diye vermenin hikmetini biz mi anlamıyoruz?
Evin önüne çıkılması dahi korku filmine dönüşmüş onca ilçede yeşil alanı beş metrekare daha artırma sözünü mü inanarak veriyorsunuz, Silvanlı gencin iş bulma ihtimali üzerinden ödeyeceğiniz bir yıllık ücret vaadini mi?

***

Memleketin doğusunda güneydoğusunda yaşayan milyonlarca yurttaşını, kalan milyonların
“terörist”
diye anması işinize gelir; eline silah almamış yüz binlerce vatandaşın, sırf o coğrafyada yaşıyor diye ölümlerden ölüm beğenmelerinin; yerlerini yurtlarını 20 yıl sonra yeniden terk etmek zorunda kalışlarının betondan bir kayıtsızlık duvarına çarpmasından rahatsız değilseniz, o müjdeler takvime bağlansa ne olur bağlanmasa ne olur?
“78 milyon takip etsin”
dediğiniz
“müjdeler”i, can korkusundan duyamaz hale gelmiş onca yurttaşın neyi takip etmesini bekliyorsunuz?
Diyelim ki, beyhude sorular bunlar ve hadi nereden geleceği belli olmayan bir kurşunla oracıkta yığılma ihtimali yüksek yurttaşından bunu zaten beklemiyor ve ağız alışkanlığı 78 milyon diyorsunuz.
İşin bu kısmı ise
“müjde”lerin kapsama alanına girenlerin, hesap sormayacağını bilmenin özgüveni bu.
***

Ancak sorun şu ki, birkaç ay sonra önümüze getirilecek “anayasa referandumu” için konulmuş bu vaatlerin, bütçede nasıl bir karşılığı olduğu henüz bilinmiyor. Geciken faiz artırımı ve ertelenmiş KİT zamlarının yol açacağı enflasyon artışı, zaten iki sorunlu alan.
Dahası, Rusya ile toplamda yaklaşık 40 milyar dolarlık ekonomik faaliyetin alacağı darbenin; hangi önlemlerle, nasıl telafi edileceği belli değilken, paketin gerektirdiği bu harcamalar, o çok övünülen
“mali disiplin”
açısından hayli riskli görünüyor. Bütün komşularıyla kavgalı olan iktidarın, güvenlik harcamalarını artıracağı ve inşaata dayalı büyümeyi sürdüreceği sır değil. Yatırım kazançları, yani iktidar diliyle
“faiz lobisi”
için vazgeçilecek vergi yasasını saymıyorum bile.
Sözün özü; memleketin batısı ve ortası için tasarlanmış olsa bile, Eylem Planı’ndaki popülist vaatler,
“78 milyonun
takibine”
gerek kalmadan kesintiye uğrayabilir.
Böyle bir tablonun, rejim açısından
“istikrar”
retoriğini nasıl etkileyeceğini 2016’da daha iyi göreceğiz.
14. 12. 2015 – CUMHURİYET