MUSTAFA KÖZ: HESler VE HÖSTler (03. 09. 2015)

213

Kısacası HES, uzuncası hidroelektrik santrali?
HES nedir?
ülkenin özgür derelerine, çaylarına, ırmaklarına vurulan kelepçe.
Elektrik üretmek için su kaynaklarını köleleştirmek.
Bir damla eti için bülbülü öldürmek yani.
Zararları say say bitmez.
HES yapılırken dere yatakları bozuluyor, değiştiriliyor.
HES’ler için ulaşım yolu yapılırken ağaçlar kesiliyor, doğanın dengesi altüst ediliyor. Endemik bitkiler yolunup atılıyor, bölgenin faunası, florası talan ediliyor.
Tünel yapımı için kullanılan dinamitlemeler; sellere, heyelanlara yol açıyor.
Kazılardan çıkarılan kum, toprak, çakıl, dere yataklarına dolduruluyor.
Doldurulan ve daraltılan dere yataklarının yamacına dikilen devlet binaları, evler, yurtlar da sellerle iskambil kuleler gibi yıkılıyor.
Doğanın diyalektiği!
Hopa’yı gördünüz. Dokuz ölüm ve kayıplar.
Belediye başkanı buyuruyor: “Takdiriilahi”
Buna da höst deniyor!
Selde ölenleri de şehit sayıyorlar.
Bu kafadan Osman-ı Aliye’de gani gani.
Tüp patlar, aşçı şehit.
Sandal batar göçmen şehit.
Damat bıçaklar, gelin şehit.
Otobüs uçar, yolcu şehit.
Mayın patlar, kolcu şehit.
çok geçmez nükleer santraller, HES’ler de yeni “şehitler” üretecek.
Santrallerin kurulduğu dağlar, bayırlar, yaylalarsa çoktan sizlere ömür!
Gözlerini dikmedikleri yayla, dağ, göl ırmak kalmadı.
çoktandır da HES’ler, siyanürlü altın aramaları derken Kaz Dağlarına iştahlarını kabartıyorlar.
Birkaç hafta önce o dağlardaydım. Kazdağı Ekofest Festivali için. “Doğa ve Şiir” üzerine söyleştik.
Geceleri kamp ateşleri yakıldı. Gençler, özgür bir doğaya özlemlerini yinelediler.
“Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser. ” demiyor muydu Marx? Kaz Dağlarında gölgesi de satılacak çok ağaç ver demek ki. Sermayenin ağzı bu yüzden sulanıyor.
Gündüzleri sepet örme, Eko-Sanat Uçurtma, Enerji Dengeleme, Şiddetsiz Eylem, Mandala örme (Hint el sanatı), Doğal Temizlik atölyelerinde gençler, “Gölgesinde serinleyebildiğimiz ağaçların altında öğreniriz, söyleşiriz. ” dediler. Sermayenin aç gözlülüğüne inat.
Bu yıl ikincisi düzenlendi festivalin. Kaz Dağları “enkaz dağları” olmasın diye direniyor Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği gönüllüleri, emekçileri.
HES’lere ve Höstlere karşı birkaç cesur, iyi yürek!
Ne yapacak Höstler?
Meşeleri, köknarları, çınarları, kestaneleri, karaağaçları, çamları, kızılağaçları kesip HES yapacaklar. Mıhlı çayı’nı, dereleri, çayları, şelaleleri birleştirip içme suyu barajları kuracaklar.
öyle diyorlar.
Balıkesir, Çanakkale köylüleri de inanmış görünüyor ama kazın ayağı belli ki öyle değil. Kaz Dağı’nın siyanürlü altınını arındırmak için çağıl çağıl su gerekiyor.
Barajlar, dereler altına; köylüler de boğaz tokluğuna çalışacak. Köylü bu oyunu görmeli. Festival de bu farkındalığı yaratmak için yapılıyor.
Dağları, suları, ağaçları, kurdu kuşu korumak için. . . Daha ne olsun!
Sabah, yol için erken kalkmıştım. Bir gün öncesinde “ağaç tanıma yürüyüşü”nde tanıdığım ağaçlara çalışayım diye ormana girdim.
Gölgelenen ağaçlardan birinde bir baykuş, gözünü sırtına almış beni süzüyordu. (Baykuşlar başlarını 270 derece çevirebilirmiş. ) Garipsemişti. Belli ki de en az gördüğü hayvan, insandı. Bir süre bakıştık. Sonra uçup başka bir dala kondu. Onu dalında bıraktım, eğildim irice bir taşı kaldırdım. Avuç içi kadar bir kaplumbağa, başını bağasına sokmuş uyuyordu. Taşı örttüm, baykuşla yeniden göz göze geldik.
Baykuş uçtu, umarım yavru kaplumbağanın uykusu da sonsuzca sürer.
HES’lerden ve höstlerden ırak!
Ekofest’in sembolü neden o küçük kaplumbağa olmasın ya da Antik Yunan’ın bilgelik sembolü o şaşkın baykuş?
Doğa da arınma ve sonsuzluk taşımaz mı insana?
Kanlı sermaye devleri paraya, Pigmeler ormana inanırlarmış.
Gözünüz, kulağınız Kaz Dağlarında ve o dağların köknar ormanlarında olsun!
Kaz Dağı Pigmelerini yalnız bırakmayın! Seneye festivale sizi de bekliyorlar. 03. 09. 2015 – EVRENSEL