CAN DÜNDAR: DERİN DEVLET PEK SIĞ ÇIKTI (13. 03. 2015)

233

Oysa ne kadar büyütmüştük gözümüzde…

“Gladyo”ydu o…

“Seferberlik Tetkik”ti,
“özel Harp”ti,
“Kontrgerilla”ydı.
“Ergenekon”du.

Soğuk Savaş döneminde, Avrupa’da Nazi artıklarıyla oluşturulmuş bir NATO örgütlenmesiydi.

“çok gizli”ydi. O kadar ki, başbakanlar bile bu paramiliter örgütlenmeden haberdar değildi.
Ecevit
başbakan olunca örtülü ödenekten para istendiğinde ondan haberdar olmuş, dehşete kapılarak dönemin Genelkurmay Başkanı’na sormuş, örgütün Amerikan askeri yardım binasında üslendiğini öğrenmişti. Araştırmayı derinleştirince de devletin derinliklerine dalmıştı:

Genelkurmay’daki özel Harp Dairesi içinde,
“Kontrgerilla”
adıyla, gönüllü milliyetçilerden bir direniş örgütü kurulmuştu.

Görevleri, Rus işgalinde ülkeyi savunmaktı.

Bunlara, komünistler geldiğinde ne yapacakları anlatılmış, özel kamplarda emekli subaylarca komando eğitimi verilmiş, belli yerlere silah, cephane gizlenmişti.

Böylece
“devlet içinde, ama devletin denetimi dışında”
bir yeraltı örgütü teşekkül etmişti.
Zamanla bu
“özel görevliler”,
özel eylemlerde görevlendirilmiş, suikastlar, sabotajlar düzenleyerek bazen iç savaşı, bazen askeri darbeyi kışkırtmışlardı.


NATO’nun bütün Avrupa’da sol yükselişi ezmekte kullandığı
“Kontrgerilla”,Türkiye’de de üzerine düşeni yaptı.

12 Eylül öncesi birçok suikasta, katliama imza attı.

Darbeden sonra da Avrupa’da ASALA mücadelesinde, Güneydoğu’da faili meçhul cinayetlerde işe koşuldu.

1990’larda Avrupa’da deşifre oldu. Ama Türkiye’de açığa çıkmaktan kurtuldu.

2000’lerde
“Ergenekon davası”yla, dosya yeniden açıldıysa da örgüt, AK Parti-Cemaat ittifakınca öyle sulandırıldı ki, hiç ilgisiz isimler cezalandırılırken asıl”Ergenekon”,
gözlerden saklanmayı başardı.
örgütün kirli arşivi, Ankara’da Meclis’in arkasındaki küçük karargâh binasında kilitli kaldı.

***

Fakat heyhat!

O devasa örgüt, Cemaat’in bir küçük kumpasıyla çözülüverdi.

Hem de ne kadar kolay oldu bu…

Koskoca Başbakan Yardımcısı’nı,
“Size suikast yapacaklar”
diye kandırdılar.
O,
“Yahu benim üzerimden bi şey mi tezgâhlanıyor”
diye şüphelenene kadar, Kozmik Oda’ya adamlarını soktular.

Ne kadar
“çok gizli”
belge varsa çıkardılar.

Şimdi
Arınç‘a suikast”
dosyasına takipsizlik kararı çıktıktan sonra anlıyoruz ki,”Kozmik Oda”daki bütün kıymetli evrak, yani gizli kontrgerilla birlikleri, silahların yerleri, görevli listeleri, kısaca derin devletin kirli defteri kopyalanıp uçurulmuş.

Dosyaya takipsizlik kararı verilince de kopyalanan materyal,
“Buyrun orijinaller sizde kalsın”
denilerek Genelkurmay’a sunulmuş.


Cumhurbaşkanı’nın çıldırdığı kadar var doğrusu…

Devlet katında Cemaat’le yollar ayrıldığından beri
“iktidarın kumpasçı aklı”nda ciddi bir tutulma gözleniyor.

Cemaat üretimi CD’lerin sahte olduğunu çözmek yıllar almıştı. Bir de şu
Sümeyye Erdoğan‘a suikast”
yazışmalarının,
“Kabataş tacizi fotoshop”ların
sefaletine bakın.
Nerde Cemaat kumpaslarının ince işçiliği, nerde bunların sahte belge üretme acemiliği…
Anlaşılan iktidar, Cemaat kumpasçılarını çok arayacak.

Şimdi bakalım,
“kozmik sırlar”
nerelerde, kimlerin, ne işlerine yarayacak?
13. 03. 2015 – CUMHURİYET