İHSAN ÇARALAN: ARTIK ‘HALKIN DİVANI’NDA YARGILANACAKLAR! (07. 01. 2015)

211

Pazartesi günü kamuoyu gündeminde “iki tahmin” öne çıkmıştı.
Bunlardan birincisi Sibirya’dan gelen soğuk hava dalgasıyla, İstanbul başta olmak üzere batı illerinde hava sıcaklarının -16’nın altına kadar düşmesi ve 30-50 cm kar yağışı… olacağı iddiasıyla son 40-50 yılın en önemli “meteorolojik alarmı” verildi.
Meteorologların, en azından İstanbul için verdiği “meteorolojik alarm” sıkça olduğu gibi bu sefer de tutmadı! “Görülmemiş Sibirya soğukları ve yoğun kar yağışı”na dair beklentiler iyice aşağı çekildi. İşe bakın ki tedbirler İstanbul’da alındı, gazeteciler AKOM’da mevzilendi; “Şu kadar araç, şu kadar personelle İstanbul karla mücadeleye hazır” haberleri yapıldı; ama kar ve soğuk Ankara’yı vurdu! İstanbul’da bir sorun yokken okullar tatil edildi; ama yoğun kar yağışının teslim aldığı Ankara’da öğrenciler sabahın köründe, karda kıyamette okul yollarındaydı!
Pazartesi gününün ikinci tahmini ise, 17-25 Aralık skandalıyla bağlantılı olarak dört eski bakan hakkındaki iddiaları araştırmak üzere kurulmuş olan TBMM Soruşturma Komisyonunun, bu bakanları Yüce Divana gönderip göndermemesi konusunda kararını vermesiydi.
Her ne kadar “iklim bilim” meteorologları yanıltıp, tahminlerini boşa çıkardıysa da siyaset yorumcularının ve kamuoyunun,
yolsuzluk ve rüşvetle suçlanan bakanların Yüce Divana gönderilmeyeceği doğrultusundaki tahminleri doğrulandı! çünkü AKP’li dokuz üye tam kadro, “vicdan rahatlığı” ile bakanların Yüce Divana gönderilmesine karşı çıkarak, komisyonun kararının bakanların lehine çıkmasını sağladı.
Komisyon kararının ne olacağını önceden tahmin edenler, günlerden beri Cumhurbaşkanı-AKP-Hükümet üçgeninin yürüttüğü, dört bakanla ilgili suçlamalar, “Bir rüşvet ve yolsuzluk olayı değil, Hükümete karşı darbe girişimidir”, biçimindeki propaganda komisyonun dokuz AKP’li üyesinin oylarının ne olacağını açıkça göstermişti.
Bununla da yetinmeyen komisyonun AKP’li üyeleri, dört bakanın çocuklarıyla yaptıkları rüşvet paraları ve yolsuzluk girişimleriyle ilgili telefon görüşmelerinin “tape”lerinin de imha edilmesine karar verdi.
Bu arada yandaş basın önderliğinde, içinde Hak-İş ve Memur-Sen’in de bulunduğu “Sivil Dayanışıma Platformu” adlı malum platformun gazetelere tam sayfa ilanlar vererek desteklediği AKP propagandası Anayasa Mahkemesini “Darbenin son halkası”, “Hükümete karşı darbenin merkezi” ilan etti.
Herhalde AKP, seçimle gelen bir iktidar partisinin 12 yıllık iktidarından sonra Anayasa Mahkemesini “darbe merkezi” ilan eden dünyada ki tek partidir. Hele de bu “Darbenin merkezi, son halkası” ilan edilen Anayasa Mahkemesi, 21 üyesinden 14’ünü AKP’li Cumhurbaşkanları ve Meclisin (10 üyeyi Abdullah Gül, 1 üyeyi Erdoğan, 3’ünü de Meclis seçti) seçtiği bir Anayasa Mahkemesi ise “vaka” daha da anlaşılmaz olmaktadır. çünkü bu iddia doğruysa, AKP’nin bu en yetkin, en ne yaptığını bilir diye Cumhurbaşkanı seçtiği kişiler ile AKP’li Meclis çoğunluğu, darbecileri Anayasa Mahkemesine seçmişler demektir.
Peki onca “tape”, onca belge, onca kanıtla da ortalığa serilen bu Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet suçu ne olacak?
Şunu belirtmek gerekir ki; bugüne kadar “Şu bakanın, bu iş adamının, şu bakanın çocuğunun suçu…” olan bu yüz kızartıcı suçlar, önceki günden beri artık Meclis komisyonunun AKP’li üyelerinin de suçudur. Eğer Meclisten de AKP oylarıyla Yüce Divan yolu tıkanırsa, bu suçlar AKP’nin de suçu olacaktır!
çünkü onlar bu ağır suçları işleyenlerin yargılanıp cezalandırılmasını “özgür iradeleriyle önlemiş” olacaklardır. Elbette hesabı da ona göre sorulacaktır.
AKP’nin kimi sözcüleri, “Bu bir ara karardır. Meclis Yüce Divan için karar alabilir” gibisinden değerlendirmelerle Komisyonun her ne olduğunu fark eden namuslu vatandaşın vicdanlarını isyana sürükleyen kararını zamana yayarak, baymayı amaçlasalar da şu artık bir gerçektir ki; bu dava, “Halkın Divanı”na kalmıştır. çünkü komisyonun bu kararı ve AKP’nin bu kararı destekleyeceğini anlaşılmasından sonra artık yargılamayı halk kendi vicdanında yapacak, bunu da şu ya da bu biçimde; bazen alanlarda bazen seçimlerde, her zaman da hırsızlıklara, rüşvete, yolsuzluklara karşı mücadele içinde karşılığını verecektir.
07. 01. 2015 – EVRENSEL