ATİLLA ÖZSEVER: EMEK HAREKETİ İNİSİYATİF ALMALI (27.12.2013)

285

Yolsuzluk ve rüşvet olaylarının ardından 3 bakanın istifası, AKP-Cemaat koalisyonunun çatırdaması ve pisliklerin ortaya dökülmesi aslında bir sonuçtur. Bir sömürü, yağma ve talan düzeni olan kapitalist sistemin ürettiği sonuçların ülkemizdeki son yansımasıdır. Bu pisliklerin sorumlusu bizahati kapitalist düzenin kendisidir.
Şimdi ortaklar arasında çıkar kavgası, rant paylaşımı, devlet kadrolarında egemenlik savaşı sürmektedir. Eğer örgütlü halk muhalefeti, bu çürümüş soygun düzenine müdahale etmezse egemen sınıfların fraksiyonları arasındaki çatışmadan toplumsal güçlerin yararını bir sonuç çıkmaz. Peki o halde ne yapılmalı’ Toplumsal muhalefetin esas gövdesini oluşturması gereken emek hareketi bu süreçte nasıl konumlanmalı’
DİSK, KESK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve TTB (Türk Tabipleri Birliği), 11 Ocak 2014 tarihinde Ankara’da büyük bir miting düzenliyor. Mitingin adı yolsuzluğa ve hırsızlığa karşı “Özgürlük, Demokrasi, Emek, Adalet ve Barış için Mücadele Mitingi”.DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, “İktidarı paylaşan güçler, şimdi çıkar kavgasına girişti. Gerçek şu ki; bu güçler emek karşıtı politikalarda ortak bir tutum izlediler. Bu pisliği ancak halk güçleri, emekçiler temizler. Emeğin inisiyatif aldığı bir sürece ihtiyaç var” diye konuştu.Arzu Çerkezoğlu, emek örgütleri olarak toplumun taleplerine öncülük etme görevlerinin bulunduğunu, sokağı güçlendirerek aktif bir tutum almaları gerektiğini söyledi. Çerkezoğlu, “Sokağın iradesinin ne kadar güçlü olduğu Gezi direnişiyle ortaya çıktı. Önümüzdeki süreçte 3 seçimi de dikkate alarak bir mücadele sürdürmemiz gerekiyor” dedi.
KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da, 11 Ocak mitinginin daha önce düşünüldüğünü ancak yolsuzluk olaylarının ortaya çıkmasıyla birlikte son gelişmeleri de dikkate alarak bir eylemlik sürecine gireceklerini belirtti. İsmail Hakkı Tombul, “Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi ‘Bozuk düzende sağlam çark olmaz’. Ha Cemaat, ha AKP. Her ikisi de halka, emeğe yönelik saldırılarda birlikte oldular. 11 Ocak’ta bu düzenden rahatsız olan tüm kesimlere çağrıda bulunuyoruz” dedi.
KESK Genel Sekreteri Tombul, 11 Ocak’taki mitingden önce de çeşitli illerde protesto eylemleri yapacaklarını söyledi. Tombul, “Esas olarak bizim mücadelemiz, anti kapitalist, anti-emperyalist bir nitelik taşımaktadır. Sadece AKP değil, AKP’nin temsil ettiği emperyalist politikalara, baskıcı, otoriter, gerici, neoliberal politikalara karşı bir mücadeleyi öngörüyoruz” diye konuştu.
Emek hareketi, Gezi Direnişi’nde (Haziran Ayaklanması’nda) aktif bir rol alamadı, örgütsel olarak sürece müdahil olamadı. Oysa emek hareketinin öncülük ettiği, yönlendirdiği bir toplumsal muhalefet hareketi, sürecin dağınık olmayan, daha sağlam, hedefi bulan ve siyasal sonuçlara yol açabilecek bir hatta gelişmesini sağlayabilir.
Nitekim 1989 Bahar Eylemleri’nin yol açtığı süreç, ANAP’ın da iktidardan düşmesine yol açmıştır. Ancak o dönemdeki emek hareketi, anti-kapitalist ve anti-emperyalist bir siyasal önderlikten yoksun olduğu için sonuçta bozuk düzenin devam etmesini engelleyememiştir. Bakalım şimdi ne olacak’
‘27.12.2013 – YURT