]28.10.2010 tarihinde Sendikamız Genel Merkezinde yapılan basın toplantısında, Merkez Temsilciler Kurulu’muzda oluşturulan mücadele programımız açıklanmıştır.
Basın Açıklaması Metni:
BASINA VE KAMUOYUNA
Büro Emekçileri Sendikası olarak yıllardır Adalet Bakanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında, İçişleri, Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarında, Gelir İdaresi Başkanlığında, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığında, Başbakanlık ve Başbakanlığa bağlı Müsteşarlık ve Genel Müdürlüklerde çalışan Emekçilerin Sorun ve Talepleri için Kararlı, İnatçı ve Israrlı bir biçimde Mücadele ediyoruz.
Kamuoyuna daha önceden tüm detaylarıyla aktardığımız İşkolumuzdaki AKP Kadrolaşmasına dair iki önemli örneği burada tekrar hatırlatmakta yarar görüyoruz.
6009 sayılı Yasa hükümleri içerisinde yer alan bir maddeye dayanılarak, Gelir İdaresi Başkanlığında yapılan Görevde Yükselme Sınavlarının ‘Sözlü Sınav’ bölümünün ‘Kayıt Altına Alınmaması’ sağlanmış ve böylece ‘Kayıt Altına Alınmaksızın’ gerçekleştirilen ‘Sözlü Sınavlar’ sonucunda Vergi Dairesi Müdür Yardımcılığı atamaları ‘Şaibeli’ hale getirilmiştir. Üstelik son yapılan ‘Vergi Dairesi Müdür Yardımcılığı Sınavının Yazılı Bölümünde Listenin Değiştirildiğine dair Tespit ve İddialarımız’ da, Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığınca ‘Sessiz Kalınarak’ kabul edilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumunda da benzer bir işlem yapılarak ilk önce SGK Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği değiştirilmiş, ardından, 45 SGK personeli ‘Kariyer’ ve ‘Liyakat’ İlkelerine uygun olup olmadıklarına bakılmaksızın SGK İl Müdür Yardımcısı Kadrolarına atanmıştır.
AKP İktidarına bağlı Sosyal Güvenlik Kurumunun 2007 yılında yapmış olduğu SGK Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği, bu Yönetmeliği yapanlar tarafından 2010 yılında değiştirilerek, AKP tarafından SGK Başkanlığına ve YÖK Üyeliğine atanan M. Emin ZARARSIZ tarafından 45 kişinin SGK İl Müdür Yardımcılığına atanmasının önünü açan ‘Yönetmelik Değişikliği Sendikamızca Yargıya taşınmış’, ancak, SGK Başkanlığı, Yargının bu konuda vereceği ‘Yürürlüğün Durdurulmasına’ ilişkin Kararı dahi beklemeksizin, yeni yaptığı Yönetmelik Hükümlerine dayanarak yapmış olduğu SGK İl Müdür Yardımcısı atamalarıyla ‘Şaibeli’ bir işe imza atmıştır. Bu konuda da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ‘Tespit ve İddialarımız’ karşısında ‘Sessiz Kalarak’ söylemlerimizin doğruluğunu kabul etmiş bulunmaktadır.
Zaten Sosyal Güvenlik Kurumunca özellikle son yıllarda yapılan tüm Görevlendirme ve Atamalar Sendikamızca Mercek altına alınmış bulunmaktadır.
SGK Başkanlığınca ülkemizin dört bir yanında açılmakta olan Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlükleri ve Sağlık ve Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerine yapılan tüm atamalar kuşku vericidir.
Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlükleri ve Sağlık ve Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerinde; kendi Kadro ve Unvanlarının üzerinde bulunan Müdür, Müdür Yardımcısı ve Şef Unvanlarına ‘Görevlendirme Yoluyla Getirilen’ personel açıkça ‘İdarece Kayırılmakta’, kendi Kadro ve Unvanıyla bir ya da eşdeğer Unvanlarla ‘Görevlendirilen’ personel ise açıkça ‘Cezalandırılmakta’dır.
Keza; İcra Memurluğu ve Veri Hazırlama Kontrol İşletmenliği gibi görevlere İdarece atanan personel içerisinde ‘Kariyer’ ve ‘Liyakat’ İlkelerinden çok ‘İdarenin Keyfi Tutumu’nun belirleyici olduğu açıktır.
Diğer taraftan Maliye Bakanlığı Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması sırasında hem Kurumun içeriden Bölünmesine yol açılmış, hem de, Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı içerisinde gerçekleştirilen ‘Uzmanlık Uygulaması’ yoluyla Çalışanlar arasında ‘Ciddi Ücret Farklılıklarına Neden Olunmuş’, Çalışanlar adeta karşı karşıya getirilerek ‘İşbarışı Bozulmuştur’.
Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığında çalışan Emekçilerin ‘Uzman’ olsun ya da olmasın ‘Eşit İşe Eşit Ücret’ uygulamasından yararlandırılması için yıllardır Mücadele ediyoruz.
30 Mart 2010 tarihinde Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK ile gerçekleştirdiğimiz Toplantıda Sayın Bakan ‘Uzman olan personelle, olmayan personel arasındaki 650 Milyonluk Ücret Uçurumunun Adil Olmadığını ve bu konuda elinde bulunan Enstrümanla Sorunun Çözümünü Sağlayacağını’ söylemiş, ancak, Eylül ayında yapmış olduğu ‘Yeni Ek Ödeme Düzenlemesi’yle esasen ‘SÖZ’ünde durmadığını açıkça kanıtlamıştır.
Kaldı ki; 2011 Bütçesine bakıldığında da, geçmişteki tüm Emek ve Emekçi Karşıtı Ekonomik Politikaların AKP İktidarı ve Maliye Bakanlığınca sürdürüldüğü açıkça görülebilmektedir.
Bir taraftan Bütçeye Gelir elde etmek üzere tüm Kamusal Varlıkları ‘Kiralama’, ‘Satma’ vb. yöntemlerle elden çıkarmayı kendisine görev edinmiş Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı gibi kurumlar, diğer tarafta, sadece İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına bağlı birimlerin içerisinde yer aldığı Yeşil Plazaya ayda 629 Milyar Lira ödeyen bir yönelim.
Bir tarafta Sağlıksız İşyeri Koşullarında görev yapmaya zorlanan Emekçiler, diğer tarafta Milyarlarca Liralık Makam Arabası alımı yapan bir Başbakanlık.
Bir tarafta Kamulaştırma Kanunu hükümlerine dayanılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun Zonguldak’taki 47 adet Lojmanının 3 Trilyon 950 Milyar lira bedelle Sağlık Bakanlığına satılması konusunda alınan SGK Yönetim Kurulu Kararı, diğer tarafta, Kamu Hastane Birlikleri Yasasının TBMM’de kabul edilmesinin ardından, bu Taşınmazın geleceğinin ne olacağı Kaygısı!
Benzer biçimde Zonguldak’ta denize nazır SGK Binasının boşaltılması girişimi ve Zonguldak SGK İl Müdürlüğüne TOKİ aracılığıyla şehir dışında Bina yapılması çabaları. Kamuya ait tüm değerlerin sürekli bir biçimde yerli ya da yabancı sermaye çevrelerine peşkeş çekilmesinin sonucu acaba ne olacak’
Bir tarafta SGK Emekçilerinin Ek Ödemelerinin Artırılması talebini ‘Maddi Olanaksızlıklarla’ reddeden bir SGK Başkanı, diğer tarafta tüm illerdeki ‘SGK birimlerinin kapılarına Trilyonlarca Lira harcayarak Turnike Sistemleri’ kuran bir SGK Başkanı!
Maliye Bakanlığının Babalar gibi Satmayı Kafasına Koyduğu Sosyal Tesisler acaba Kimleri Zengin edecek’
6009 sayılı Yasada yer alan 30. Madde ile Tasfiye edilen Havuz Paralarından Genel Bütçeye aktarılan miktarın geri alınabilmesi için CHP Grubu tarafından Anayasa Mahkemesinde açılan Davanın sonucu ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkacak’
İşkolumuzdaki AKP Kadrolaşmasına ilişkin olarak CHP MYK Üyesi ve Kırklareli Milletvekili Sayın Av. Turgut DİBEK tarafından Başbakan tarafından Cevaplandırılmak üzere, TBMM Başkanlığına verilen Soru Önergesine acaba Sayın Başbakan nasıl cevap verecek’
Büro Emekçileri Sendikası olarak hem İşkolumuzdaki Emekçilerin Sorun ve Taleplerinin Değerlendirilmesi, hem de Kamunun Tasfiyesine Yönelik Çabaların gelmiş olduğu aşamayı 7-8 Ekim 2010 tarihlerinde iki gün süreyle tartıştık ve Sendikamızın Önümüzdeki Döneme dair Mücadele Programının oluşturulması üzerine Merkez Temsilciler Kurulumuzca yürütülen tartışmaların sonucunu da bugün Kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Önümüzdeki dönem Mücadele Programımızın en belirgin özelliği ‘Taşı Delen Suyun Gücü Değil, Damlaların Sürekliliğidir’ sözünde ifadesini bulan ‘Süreklilik Arzeden’ bir yönelime sahip olmasıdır.
Mücadele Programımız çerçevesinde; Sendikamızın örgütlü olduğu tüm Kamu Kurum ve Kuruluşlarında ‘Eşit İşe Eşit Ücret’ uygulamasının yaşam bulması, tüm ‘Ek Ödemelerin Temel Ücret Kapsamına alınarak Emekli Aylıklarına Yansıtılması’, Görevde Yükselmelerde ‘Kariyer’ ve ‘Liyakat’ ilkelerine uygun davranılması, Performans Esaslı Yönetim Modeli Uygulamalarından ve Kamera, Turnike vb. ‘İnsan Haklarına’ ve ‘Özel Hayatın Gizliliği Esasına’ Aykırı Sistemlerin Ortadan Kaldırılması, Yemek, Servis, Kreş, Lojman gibi ‘Sosyal Haklardan’ tüm ‘Büro Emekçilerinin Eşit ve Adil bir biçimde ve Ücretsiz Olarak Yararlandırılmaları’nın sağlanması gibi Taleplerle, 15 günde bir Farklı Eylem ve Etkinlikler gerçekleştirilecektir.
Sendikamız tarafından belirlenen hedefler arasında ‘Eşit İşe, Eşit Ücret’ uygulamasının Maliye Bakanlığına bağlı birimlerden başlayarak tüm Kamu Kurum ve Kuruluşlarında yaşam bulması, tüm Ek Ödemelerin ‘Temel Ücrete’ dahil edilmesi ve ‘Emekli Aylıklarına Yansıtılması’nın sağlanması, Maliye Bakanının ‘SÖZ’ünü tutmaya zorlanması, ‘Adalet Hizmetleri Tazminatının Artırılması tüm ve tüm Yargı Emekçilerine Eşit ve Adil bir biçimde Ödenmesi’ gibi somut tespitler mevcuttur.
Eylem ve Etkinlik Programımızın içerisinde her Kurumun kendi Öznel Sorunları üzerinden belirlenen Dilekçe Kampanyalarının örgütlenmesi, İşe Kitlesel Giriş ve/veya Çıkışların Organize Edilmesi, Kitlesel Basın Açıklamaları Yapılması, Geniş Katılımlı İşyeri Toplantılarının Yapılması, Öğlen Yemekleri Sırasında Yemekhanelerde Bildiri Okunması, örgütlü olduğumuz tüm İşyerlerinde Emekçilerin Sorun ve Taleplerini ifade eden Afişlerin asılması, Toplu ve Kitlesel Etkinliklerin düzenlenmesi vb. farklı faaliyetler yer alacaktır.
Bütünlüklü olarak yürütülecek olan tüm faaliyetlerin ardından, 11 Şubat 2011 tarihinde Merkezi bir Ankara Eyleminin ve Sonuç Alınamaması halinde 11 Mart 2011 tarihinde 1 Tam Gün İş Bırakma Eyleminin hayata geçirilmesi Sendikamızca kararlaştırılmıştır.
Sendikamızca detaylı bir biçimde oluşturulan Mücadele Programı, aynı zamanda, bir Eğitim ve Örgütlenme Programıyla da desteklenecek ve Merkez Yönetim Kurulumuzca sürekli olarak yapılacak olan değerlendirmeler Örgütümüzle ve Kamuoyuyla paylaşılacaktır.
;’
MERKEZ YÖNETİM KURULU
Mücadele Programı İçin [kck]a href=’http://www.bes.org.tr/images/stories/dosyaekleri/mucadele.doc'[byk]Tıklayınız…[kck]/a[byk]MTK Sonuç Bildirgesi İçin [kck]a href=’http://www.bes.org.tr/images/stories/dosyaekleri/mtksonuc.doc'[byk]Tıklayınız…[kck]/a[byk]Basın Açıklaması Metni İçin [kck]a href=’http://www.bes.org.tr/images/stories/dosyaekleri/28102010pdf.pdf'[byk]Tıklayınız…[kck]/a[byk]