Çok emareler göründü… Mezhepçi politika, Ortadoğu’da hami olma isteği, her türden kirli ticaret tamamen çökmek üzere. Tümünün üzerine sünger çekilmesine sadece ‘bir kapı’ kaldı.
• • •
Önümüzdeki hafta çok şeye gebe… Cizire ve Kobane kantonu Afrin’le birleşmek üzere. Esad karşıtı Özgür Suriye Ordusu muhaliflerinin (ÖSO) sahip olduğu Azez ve IŞİD’in elinde tuttuğu Cerablus düştü düşüyor!
• • •
Ruslar, ABD’nin geniş zamana yayıp nazlanarak yaptığı işi bir çırpıda bitirmek üzere. Kaynaklarımız, yoğun Rus ateşi sonucunda IŞİD’in ‘koordinasyon bölgesi’ Mumbıç’ın tamamen çöktüğünü, militanlar arasında iletişimin kesildiğini belirtirken şunları ekliyor: “YPG/YPJ ile onlarla işbirliği içinde olan Burkan El Fırat ve Devrimciler Tugayı büyük bir operasyon hazırlığı içerisinde. Cerablus’un kısa sürede, IŞİD’in elinden alınması bekleniyor!”
• • •
AKP’nin, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın dönüp dolaşıp ‘Fırat’ın batısı’, ‘Kırmızıçizgimiz’ diye naralar atmasının ardında, IŞİD’in kaybetmesi gerçeği var. İşin aslı şu ki, bu naralar açık bir itiraf:
“Biz IŞİD’den memnunuz, yerine başka bir güç istemeyiz.”
• • •
Bölgenin IŞİD’in elinden kayıp gitmesi, bazı ‘acı gerçekleri’ de ifşa ediyor. Türkiye’nin dış politikada tamamen kaybettiği anlaşılıyor.
Vekâlet verilen IŞİD ve cihatçılar eliyle Suriye’ye hâkim olma amacı taşıyan projenin sonuna gelindiği açık seçik görülüyor.
Mezhepçi siyasetin iki kere kaybettiği ortada! Hamilik kibri ve ‘Şam’da Cuma namazı rüyası’ biterken, ‘öfkeli gençlerden oluşan komşuyla’ her türden kirli ticaret döneminin kapanmakta olduğu da seçiliyor.
• • •
Rusya’nın düşürülen uçağının ardından söz, dönüp dolaşıp, ‘aileyi de ilgilendiren’ kirli takasa geliyor! Eli kanlı radikaller, Suriye’de üretilen petrolün yüzde atmışını kontrol ediyor, ‘IŞİD üzüntüsünün’ keyifli bir ticari dönemin ‘sezon finali’ sıkıntısıyla yakın ilişkisi var. Öte yandan IŞİD sadece petrol rezervlerini değil başka kaynakları da elinde bulunduruyor. İşte bu da ‘sıkıntıları’ katlıyor.
• • •
IŞİD Cerablus’u kaybederse, Rakka’nın dış dünyayla bağlantısı tamamen kesiliyor. Cihatçıların en büyük kazançları arasında petrol ve kontrol ettiği bölgelerde 8 milyon sivil halkın kazandığı paradan kesilen yüzde onluk vergi var. IŞİD’in önemli gelirleri arasında yine ‘kirli takas’ aracı olarak kullandığı tarihi eser ve pamuk da bulunuyor. Velhâsıl kapı yoksa; petrol takası da tarihi eser alışverişi de yok! Kapı olmayınca; o canım ticaret kaynaklarından birinin canına da ‘pamuk’ tıkanıyor!
• • •
AKP’nin, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın “Fırat’ın batısı kırmızı çizgimiz” meali belli:
“Biz IŞİD’le komşu olmaktan mutluyuz. Suriye sevdasından, ortak çıkarlardan vazgeçmeyiz. Kim demiş IŞİD düşmanımız diye? Onlar bizim partnerimiz! Onlar bizim Suriye’deki emellerimiz, piyonumuz, kapılarımızdaki maymuncuklarımız.”
• • •
‘Öfkeli gençlerin’, Cerablus’u tıpkı Telabyad’da olduğu gibi çatışmadan bırakabileceği konuşulurken, IŞİD’in kendisi bile olası mağlubiyetine bizimkiler kadar üzülmüyor! Bu hengâmede en büyük tatavayı ise Kürtler yaparak adeta Kobane’nin intikamını alıyor. Rojava, Afrin’e kadar birleşmek üzereyken, eğleniyorlar:
“Oraya bir kanton daha yazmanızı rica ediyoruz!”
• • •
Suriye politikası bitti! Esad kaybetmedi! Kaybeden belli. Önümüzdeki günlerde, yeni çılgınlıklar görmemiz mümkün! Türkiye, iyiden iyiye Suriye bataklığına bulaştırılmaya çalışılabilir. Fakat yine sonuç vermeyecek! Anlaşılan o ki iplikleri pazara çıkana kadar bu ‘inatçı politik duruştan’ vazgeçmeyecekler.
• • •
‘Sıfır sorundan’, ‘yenilen pehlivan güreşe doymaz noktasına… Sarayın neden tam da bugünlerde başdanışman olarak eski bir sporcuyu, güreşçi Hamza Yerlikaya’yı tuttuğuna bakmak lazım.
Son bir umut işte!!!
12.12.2015 - BİRGÜN
17 ARALIK 2020
ÇALIŞIRKEN ÖLMEK İSTEMİYORUZ!